Herkese güzel bir günden merhabalar. 23 Nisan'ı, yani ulusal egemenliğimizi ve çocuklarımızın bayramını kutladığımız günden merhabalar. Kutlu olsun!
Üstün Yetenekliler Yazı Dizisi'nin son yazısı ile karşınızdayım. Keyifli bir yazı dizisi olduğunu düşünüyorum. Umarım bu konuya ilgi duyan uzman ve uzman adaylarına bir katkım olmuştur.
Son konumuz üstün yetenekli çocuklarımızın yaşadıkları sosyal ve duygusal sorunlar. Geçtiğimiz günlerde ailelerin yaşadıkları sorunlara bakmış ve fikir edinmiştik. Son olarak üstün yetenekli çocuklarımızın, bireylerimizin yaşadığı sorunlara bakarak bu yazı dizisini sonlandıralım.
Üstün yetenekli bireyler diğer her çocuğun yaşadığı sorunlara ek olarak farklı sorunlarla da boğuşmak durumunda kalabilirler. Sosyal çevresindeki bireylerin onu anlamaması, fikirlerinin değer görmemesi ya da anlaşılmaması, sorguladığı durumlara insanların fikir açıcı düşünceler sunamaması gibi sorunları olabilir. Bunun temel sebepleri şunlardır: Uyumsuz gelişim + aşırı duyarlı olma + çevreyi farklı algılama. Bu üç durum sebebiyle üstün yetenekli bireyler sorunları daha derinden ve daha yoğun algılamaktadırlar.
Üstün yetenekli bireylerin sosyal ve psikolojik gelişimlerini desteklemek için okul ortamlarında;
- üstün yetenekli bireyin kendisi ile özdeşim kurabileceği, onunla benzer özelliklere sahip bireylerle zaman geçirebileceği fırsatlar olmalı,
- üstün yeteneğine göre yeterince zorlanabileceği bir müfredata tabi olmalı (Her şeyi kolaylıkla yapmak da çocuklarımızı olumsuz yönde etkileyebilir.),
- esnek müfredat olmalı (Çocuğun isteklerine göre konu-şekil ve zaman uyarlamaları yapılmalı.).
Böylece üstün yetenekli bireyin sosyal ve duygusal gelişimini olumlu yönde etkileyen bir okul ortamı sağlanmış olacaktır.
Öte yandan üstün yetenekli bireyler şu ana sorunlarla çok sık karşılaşmaktadır:
- Sosyal izolasyon: Üstün yetenekli bireyler birçok faktörün bir araya gelmesiyle sosyal bir izolasyonun içinde bulurlar kendilerini. Bu izolasyon; kendini ifade edememe, kendini ifade eden insanlarla empati kuramama ya da yüksek empati kurma, anlaşılamama korkusu gibi sebeplerden oluşabilir. Bu izolasyonu kırmak için en iyi önerim çeşitli hobi kursları, etkinlikler gibi sosyalleşme gerektiren süreçlere dahil olunmasıdır.
- Yalnızlık: Üstün yetenekli bireyler kendi zihinsel performanslarına uygun olarak çeşitli ihtiyaçlarla sosyal bir çevre edinmeye çalışırlarken çoğunlukla yalnız kalırlar. Bu yalnızlık onların kimi zaman yaratıcılığını desteklerken kimi zaman da duygusal gelişimlerini sekteye uğratabilir. Burada alınabilecek kısa ve basit önlemlerle, ilerleyen dönemde daha büyük sorunlara gebe olabilecek bu sorun çözümlenebilir. Üstün yetenekli birey ile benzer özellikleri olan çocukların olduğu sosyal kulüplere gitmek en önemli adımdır.
- Mükemmelliyetçilik: Üstün yetenekli bireyler çevreden gelen çeşitli uyaranlarla ve gelişimleri sonrasında kendiliğinden olan sebeplerle mükemmel olma ve her şeyin mükemmelini yapma algısı ile hareket ederler. Bu algı çevre tarafından pekiştirildikçe üstesinden gelinemez bir hal alabilir. Bu mükemmel olma isteği bireyin yetersiz hissetmesine sebep olarak büyük sorunlar oluşturabilir. Bunun için ise üstün yetenekli bireyin çevresindeki insanların mükemmel değil iyi olunması vurgusu ile hareket etmeleri gerekmektedir.
- Akademik başarısızlık: Yukarıda yazdığım bütün sorunlar sonucunda üstün yetenekli birey yavaş yavaş akademik başarısızlıklar yaşar. Sosyal izolasyondan kaçınmak için bilerek öğrenmeyi kapatma olduğu durumlarda sınıfa müdahale edilmeli, öğrenmeye değil okula tepki olduğu durumlarda okula müdahale edilmeli ve sosyal bağlam içerisinde bu sorunlar çözülmelidir.
- Stres: Duyarlıklar ve mükemmelliyetçilik sonrasında stres temelli psikolojik sorunlar oluşabilmektedir. Bu sürece girildiğinde mutlaka bir uzman yardımı almak gerekmektedir.
- Depresyon: Birikimli stres ve evrensel kaygılar sebebiyle sıklıkla görülmektedir. Bu durumun işaretleri aile tarafından gözlemlenmeli ve uzman yardımı alınmalıdır.
- İntihar: Üstün yetenekli bireylerde, normal gelişim gösteren bireylerle aynı intihar eğilimi söz konusudur. Ancak normal gelişim gösteren bireylerde genellikle dikkat çekmek hedeften, üstün yetenekli bireyler sahiden kendi yaşamlarına son vermek istediklerinden maalesef başarılı olmaktadırlar. Aşırı duyarlı kişilik yapısının birikimlenmesi ile bu süreç yaşanabilir. Bu nedenle üstün yetenekli bireyin stres kaynakları aile tarafından tespit edilmeli ve her daim bir uzmanın yardımı olması gerektiği unutulmamalıdır.
Üstün yetenekli olmak bir özel gereksinim durumudur ve bu özel gereksinimden çocuklar da haberdardır. Aile, hem kendini hem çocuğunu bu duruma alıştırmak ve bu durumla yaşamayı öğrenmek durumundadır. Sürecin en başından bir psikolog ve bir üstün yetenekliler öğretmeni ile çalışmak en doğru adım olacaktır.
Umarım sizler için faydalı bir yazı ve yazı dizisi olmuştur. Bir başka yazı dizisinde görüşmek üzere. Sevgiler.
Herkese güzel bir günden merhabalar. 23 Nisan'ı, yani ulusal egemenliğimizi ve çocuklarımızın bayramını kutladığımız günden merhabalar. Kutlu olsun!
Üstün Yetenekliler Yazı Dizisi'nin son yazısı ile karşınızdayım. Keyifli bir yazı dizisi olduğunu düşünüyorum. Umarım bu konuya ilgi duyan uzman ve uzman adaylarına bir katkım olmuştur.
Son konumuz üstün yetenekli çocuklarımızın yaşadıkları sosyal ve duygusal sorunlar. Geçtiğimiz günlerde ailelerin yaşadıkları sorunlara bakmış ve fikir edinmiştik. Son olarak üstün yetenekli çocuklarımızın, bireylerimizin yaşadığı sorunlara bakarak bu yazı dizisini sonlandıralım.
Üstün yetenekli bireyler diğer her çocuğun yaşadığı sorunlara ek olarak farklı sorunlarla da boğuşmak durumunda kalabilirler. Sosyal çevresindeki bireylerin onu anlamaması, fikirlerinin değer görmemesi ya da anlaşılmaması, sorguladığı durumlara insanların fikir açıcı düşünceler sunamaması gibi sorunları olabilir. Bunun temel sebepleri şunlardır: Uyumsuz gelişim + aşırı duyarlı olma + çevreyi farklı algılama. Bu üç durum sebebiyle üstün yetenekli bireyler sorunları daha derinden ve daha yoğun algılamaktadırlar.
Üstün yetenekli bireylerin sosyal ve psikolojik gelişimlerini desteklemek için okul ortamlarında;
- üstün yetenekli bireyin kendisi ile özdeşim kurabileceği, onunla benzer özelliklere sahip bireylerle zaman geçirebileceği fırsatlar olmalı,
- üstün yeteneğine göre yeterince zorlanabileceği bir müfredata tabi olmalı (Her şeyi kolaylıkla yapmak da çocuklarımızı olumsuz yönde etkileyebilir.),
- esnek müfredat olmalı (Çocuğun isteklerine göre konu-şekil ve zaman uyarlamaları yapılmalı.).
Böylece üstün yetenekli bireyin sosyal ve duygusal gelişimini olumlu yönde etkileyen bir okul ortamı sağlanmış olacaktır.
Öte yandan üstün yetenekli bireyler şu ana sorunlarla çok sık karşılaşmaktadır:
- Sosyal izolasyon: Üstün yetenekli bireyler birçok faktörün bir araya gelmesiyle sosyal bir izolasyonun içinde bulurlar kendilerini. Bu izolasyon; kendini ifade edememe, kendini ifade eden insanlarla empati kuramama ya da yüksek empati kurma, anlaşılamama korkusu gibi sebeplerden oluşabilir. Bu izolasyonu kırmak için en iyi önerim çeşitli hobi kursları, etkinlikler gibi sosyalleşme gerektiren süreçlere dahil olunmasıdır.
- Yalnızlık: Üstün yetenekli bireyler kendi zihinsel performanslarına uygun olarak çeşitli ihtiyaçlarla sosyal bir çevre edinmeye çalışırlarken çoğunlukla yalnız kalırlar. Bu yalnızlık onların kimi zaman yaratıcılığını desteklerken kimi zaman da duygusal gelişimlerini sekteye uğratabilir. Burada alınabilecek kısa ve basit önlemlerle, ilerleyen dönemde daha büyük sorunlara gebe olabilecek bu sorun çözümlenebilir. Üstün yetenekli birey ile benzer özellikleri olan çocukların olduğu sosyal kulüplere gitmek en önemli adımdır.
- Mükemmelliyetçilik: Üstün yetenekli bireyler çevreden gelen çeşitli uyaranlarla ve gelişimleri sonrasında kendiliğinden olan sebeplerle mükemmel olma ve her şeyin mükemmelini yapma algısı ile hareket ederler. Bu algı çevre tarafından pekiştirildikçe üstesinden gelinemez bir hal alabilir. Bu mükemmel olma isteği bireyin yetersiz hissetmesine sebep olarak büyük sorunlar oluşturabilir. Bunun için ise üstün yetenekli bireyin çevresindeki insanların mükemmel değil iyi olunması vurgusu ile hareket etmeleri gerekmektedir.
- Akademik başarısızlık: Yukarıda yazdığım bütün sorunlar sonucunda üstün yetenekli birey yavaş yavaş akademik başarısızlıklar yaşar. Sosyal izolasyondan kaçınmak için bilerek öğrenmeyi kapatma olduğu durumlarda sınıfa müdahale edilmeli, öğrenmeye değil okula tepki olduğu durumlarda okula müdahale edilmeli ve sosyal bağlam içerisinde bu sorunlar çözülmelidir.
- Stres: Duyarlıklar ve mükemmelliyetçilik sonrasında stres temelli psikolojik sorunlar oluşabilmektedir. Bu sürece girildiğinde mutlaka bir uzman yardımı almak gerekmektedir.
- Depresyon: Birikimli stres ve evrensel kaygılar sebebiyle sıklıkla görülmektedir. Bu durumun işaretleri aile tarafından gözlemlenmeli ve uzman yardımı alınmalıdır.
- İntihar: Üstün yetenekli bireylerde, normal gelişim gösteren bireylerle aynı intihar eğilimi söz konusudur. Ancak normal gelişim gösteren bireylerde genellikle dikkat çekmek hedeften, üstün yetenekli bireyler sahiden kendi yaşamlarına son vermek istediklerinden maalesef başarılı olmaktadırlar. Aşırı duyarlı kişilik yapısının birikimlenmesi ile bu süreç yaşanabilir. Bu nedenle üstün yetenekli bireyin stres kaynakları aile tarafından tespit edilmeli ve her daim bir uzmanın yardımı olması gerektiği unutulmamalıdır.
Üstün yetenekli olmak bir özel gereksinim durumudur ve bu özel gereksinimden çocuklar da haberdardır. Aile, hem kendini hem çocuğunu bu duruma alıştırmak ve bu durumla yaşamayı öğrenmek durumundadır. Sürecin en başından bir psikolog ve bir üstün yetenekliler öğretmeni ile çalışmak en doğru adım olacaktır.
Umarım sizler için faydalı bir yazı ve yazı dizisi olmuştur. Bir başka yazı dizisinde görüşmek üzere. Sevgiler.
Herkese güzel bir günden merhabalar. 23 Nisan'ı, yani ulusal egemenliğimizi ve çocuklarımızın bayramını kutladığımız günden merhabalar. Kutlu olsun!
Üstün Yetenekliler Yazı Dizisi'nin son yazısı ile karşınızdayım. Keyifli bir yazı dizisi olduğunu düşünüyorum. Umarım bu konuya ilgi duyan uzman ve uzman adaylarına bir katkım olmuştur.
Son konumuz üstün yetenekli çocuklarımızın yaşadıkları sosyal ve duygusal sorunlar. Geçtiğimiz günlerde ailelerin yaşadıkları sorunlara bakmış ve fikir edinmiştik. Son olarak üstün yetenekli çocuklarımızın, bireylerimizin yaşadığı sorunlara bakarak bu yazı dizisini sonlandıralım.
Üstün yetenekli bireyler diğer her çocuğun yaşadığı sorunlara ek olarak farklı sorunlarla da boğuşmak durumunda kalabilirler. Sosyal çevresindeki bireylerin onu anlamaması, fikirlerinin değer görmemesi ya da anlaşılmaması, sorguladığı durumlara insanların fikir açıcı düşünceler sunamaması gibi sorunları olabilir. Bunun temel sebepleri şunlardır: Uyumsuz gelişim + aşırı duyarlı olma + çevreyi farklı algılama. Bu üç durum sebebiyle üstün yetenekli bireyler sorunları daha derinden ve daha yoğun algılamaktadırlar.
Üstün yetenekli bireylerin sosyal ve psikolojik gelişimlerini desteklemek için okul ortamlarında;
- üstün yetenekli bireyin kendisi ile özdeşim kurabileceği, onunla benzer özelliklere sahip bireylerle zaman geçirebileceği fırsatlar olmalı,
- üstün yeteneğine göre yeterince zorlanabileceği bir müfredata tabi olmalı (Her şeyi kolaylıkla yapmak da çocuklarımızı olumsuz yönde etkileyebilir.),
- esnek müfredat olmalı (Çocuğun isteklerine göre konu-şekil ve zaman uyarlamaları yapılmalı.).
Böylece üstün yetenekli bireyin sosyal ve duygusal gelişimini olumlu yönde etkileyen bir okul ortamı sağlanmış olacaktır.
Öte yandan üstün yetenekli bireyler şu ana sorunlarla çok sık karşılaşmaktadır:
- Sosyal izolasyon: Üstün yetenekli bireyler birçok faktörün bir araya gelmesiyle sosyal bir izolasyonun içinde bulurlar kendilerini. Bu izolasyon; kendini ifade edememe, kendini ifade eden insanlarla empati kuramama ya da yüksek empati kurma, anlaşılamama korkusu gibi sebeplerden oluşabilir. Bu izolasyonu kırmak için en iyi önerim çeşitli hobi kursları, etkinlikler gibi sosyalleşme gerektiren süreçlere dahil olunmasıdır.
- Yalnızlık: Üstün yetenekli bireyler kendi zihinsel performanslarına uygun olarak çeşitli ihtiyaçlarla sosyal bir çevre edinmeye çalışırlarken çoğunlukla yalnız kalırlar. Bu yalnızlık onların kimi zaman yaratıcılığını desteklerken kimi zaman da duygusal gelişimlerini sekteye uğratabilir. Burada alınabilecek kısa ve basit önlemlerle, ilerleyen dönemde daha büyük sorunlara gebe olabilecek bu sorun çözümlenebilir. Üstün yetenekli birey ile benzer özellikleri olan çocukların olduğu sosyal kulüplere gitmek en önemli adımdır.
- Mükemmelliyetçilik: Üstün yetenekli bireyler çevreden gelen çeşitli uyaranlarla ve gelişimleri sonrasında kendiliğinden olan sebeplerle mükemmel olma ve her şeyin mükemmelini yapma algısı ile hareket ederler. Bu algı çevre tarafından pekiştirildikçe üstesinden gelinemez bir hal alabilir. Bu mükemmel olma isteği bireyin yetersiz hissetmesine sebep olarak büyük sorunlar oluşturabilir. Bunun için ise üstün yetenekli bireyin çevresindeki insanların mükemmel değil iyi olunması vurgusu ile hareket etmeleri gerekmektedir.
- Akademik başarısızlık: Yukarıda yazdığım bütün sorunlar sonucunda üstün yetenekli birey yavaş yavaş akademik başarısızlıklar yaşar. Sosyal izolasyondan kaçınmak için bilerek öğrenmeyi kapatma olduğu durumlarda sınıfa müdahale edilmeli, öğrenmeye değil okula tepki olduğu durumlarda okula müdahale edilmeli ve sosyal bağlam içerisinde bu sorunlar çözülmelidir.
- Stres: Duyarlıklar ve mükemmelliyetçilik sonrasında stres temelli psikolojik sorunlar oluşabilmektedir. Bu sürece girildiğinde mutlaka bir uzman yardımı almak gerekmektedir.
- Depresyon: Birikimli stres ve evrensel kaygılar sebebiyle sıklıkla görülmektedir. Bu durumun işaretleri aile tarafından gözlemlenmeli ve uzman yardımı alınmalıdır.
- İntihar: Üstün yetenekli bireylerde, normal gelişim gösteren bireylerle aynı intihar eğilimi söz konusudur. Ancak normal gelişim gösteren bireylerde genellikle dikkat çekmek hedeften, üstün yetenekli bireyler sahiden kendi yaşamlarına son vermek istediklerinden maalesef başarılı olmaktadırlar. Aşırı duyarlı kişilik yapısının birikimlenmesi ile bu süreç yaşanabilir. Bu nedenle üstün yetenekli bireyin stres kaynakları aile tarafından tespit edilmeli ve her daim bir uzmanın yardımı olması gerektiği unutulmamalıdır.
Üstün yetenekli olmak bir özel gereksinim durumudur ve bu özel gereksinimden çocuklar da haberdardır. Aile, hem kendini hem çocuğunu bu duruma alıştırmak ve bu durumla yaşamayı öğrenmek durumundadır. Sürecin en başından bir psikolog ve bir üstün yetenekliler öğretmeni ile çalışmak en doğru adım olacaktır.
Umarım sizler için faydalı bir yazı ve yazı dizisi olmuştur. Bir başka yazı dizisinde görüşmek üzere. Sevgiler.
Yorumlar
Yorum Gönder