Ana içeriğe atla

Pekiştireç nedir? Pekiştireç tarifeleri nasıl kullanılır?



Herkese yılın ilk gününden merhabalar. (Yayınlamam üçüncü gününü buldu ancak yazıyı bozmak istemedim.) Dün misler gibi sofralarımızı kurduk, yeni yılı güzel karşıladık ki bütün bir yılımız güzel geçsin. Şimdi de güzel geçmesi için elimizden gelen her şeyi yaptığımız ve yapacağımız yeni yılımızın ilk günü. Yeni yılınız hayırlı uğurlu olsun, güle güle kullanın. Hep güzellikler sizlerle olsun.

Geçtiğimiz haftaki yazımda pekiştireçten bahsedince bu konuda herhangi bir yazı yazmadığımı fark ettim. Bu nedenle aldım bilgisayarı, kitaplarımı ve makalelerimi elime başladım özetlemeye.

Öğretmenlerimizin sık sık kullandığı "pekiştireç" kelimesi nedir, ne işe yarar, nasıl kullanılır ve nasıl rüşvete dönüştürülmeden hayatımızdan çıkarılır onu konuşacağız bugün. Daha önceki şu yazımda üzerinde biraz durmuştum ancak burada biraz daha ayrıntılı ele almak istiyorum. Duyuyoruz, biliyoruz ancak çoğumuz maalesef pekiştireç ile rüşveti karıştırıyoruz. Bütün bunlara umarım açıklık getirebiliriz beraber.

Pekiştireç; hepimizin de tahmin ettiği gibi ödül demek. Ancak burada mühim olan nokta şu: Hedeflenen davranışın bir daha uygulanmasını ve çocuğumuzun hayatına katmasını kolaylaştıracak uyaranlar vermek. Yani pekiştireci davranıştan önce değil de sonra veriyoruz. Örneğin derse çocuğumuzu aldıktan sonra "Hüdaverdi. Bugün seninle kırmızı kavramını çalışacağız. Sana sorduğum her sorunun doğru cevabında sana bu bonibonlardan vereceğim." ya da "Hüdaverdi. Bugün seninle el yıkama çalışacağız. Ellerini doğru şekilde yıkadıktan sonra 3 dakika boyunca çizgi film izlemene izin vereceğim." ya da "Hüdaverdi. Bugün seninle toplama işlemi yapma ve okuduğumuzu anlama çalışacağız. Eğer derste yeterinde yıldız toplayabilirsen sana dersin sonunda bu kalemleri hediye edeceğim." gibi uygulamalar ile pekiştireç kullanabiliriz.

Peki önce verirsek ve ders boyunca ödülümüzü çocuğumuzun gözü önünde tutup "E hadi bak bunu alacaksın." dersek ne olur? Onun adı rüşvet olur. Ödülün hatırlatılmasına ihtiyaç duyan çocuklarımız olabilir. O zaman ne yapmalıyız? Ödülü elde etme süremiz fazla uzun demektir, ödülü kısa aralıklarla vermeliyiz. Çocuğumuz için ödül güdüleyici bir ödül değil demek ki, ödülü değiştirmeliyiz. Belki de çocuğumuz tamamen ödülü görmek için böyle hareket ediyor, farkında olmadan problem davranışı pekiştirmemeliyiz.

Pekiştireç türleri nelerdir?
Bu sorunun cevabını şu yazımda bulabilirsiniz, burada yeniden uzun uzun yazmanın yersiz olduğunu düşünüyorum.

Pekiştireç tarifeleri ne demek?
Pekiştireçler maalesef yanlış kullanıldığında çocuklarımızda o davranışı sergilemek için bağımlılık oluşturabilirler. Örneğin bir çocuk eli tutulmadan yazı yazamayabilir, ödül almayacağını bildiği derse girmek istemeyebilir, annesi elinde çilekli süt ile girmezse okula derste problem davranışlar gösterebilir. Bu nedenle ödülleri belirli bir plan ve program çerçevesinde çocuğumuzun hayatından çekmeliyiz.
Burada vurgulamak istediğim asıl nokta şu: İçsel pekiştireç her zaman hedeflediğimiz şey olmalıdır. Yani çocuklarımıza bir konuda pekiştireç verirken ona konuşmalarımızla örnek olmalı ve bunun aslında ne kadar keyif verici bir şey olduğunu göstermeliyiz. "Çok güzel şekilde soruları çözdüğün için bu ödülü hak ettin. Bence kendine aferin demelisin. Bu soruyu böyle çözdüğün için çok başarılısın. Bence bu çok mutluluk verici bir şey." gibi cümlelerle bunu içselleştirmesini sağlamak önemli. Bilişsel stratejilere model olur gibi düşünün, içsel konuşmaları sesli hale getirin. İlerleyen dönemde göreceksiniz ki bir pekiştireç almasa da kendi kendine gülümseyen çocuklarınız olacak zor bir şeyi başardığında. Bir insanın kendi kendini ödüllendirebilmesinden daha değerli bir şey yok. Ne dersiniz?
Gelelim tarifelere. Pekiştireçleri biz dört farklı şekilde sunarız. Sabit sayılı, sabit oranlı, değişken sayılı, değişken oranlı. Çok karmaşık gelmesin. Hemen açıklıyorum.

  • Sabit sayılı pekiştirme: Hedef davranışı her gördüğümüzde ödüllendirmek demek.
  • Sabit oranlı pekiştirme: Hedef davranış belirli bir oranda, her gösterildiğinde ödüllendirmek demek.
  • Değişken sayılı pekiştirme: Hedef davranış görüldüğünde rastgele denemelerde ödüllendirmektir.
  • Değişken oranlı pekiştirme: Hedef davranış görüldüğünde değişken oranlar söz konusu olacak şekilde ödüllendirmektir.
Örnekle daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Hüdaverdi ile kırmızı kavramını çalışıyoruz. Bu kavramın basamakları arasında ilerlerken bir yandan da çocuğumuzla pekiştireci şekillendirmeyi hedefledik diyelim. İlk basamaktan çalışmaya başladık. Burada her doğru cevap sonrası Hüdaverdi'ye "Aferin." diyoruz. Hüdaverdi bu pekiştireç ile öğrenme hızını arttırdığında ve artık her aferin sonrası öğrenmenin oluştuğunu gözlemlediğimizde artık sabit oranlı pekiştirmeye geçebiliriz. Yani çocuğumuzun performansına göre dört doğru yanıt sonrası, üç doğru yanıt sonrası ya da on doğru yanıt sonrası pekiştirme uygularız. Bu şekilde de çocuğumuz öğrenme hızına devam edebiliyorsa artık değişken sayılı pekiştirmeye geçebiliriz. Doğru tepkinin üçüncüsünde, beşincisinde gibi değişik zamanlarda ödüllendiririz. Burada da başarı elde edilince artık değişken oranlı olacak şekilde, yani dört doğru denemede bir, on doğru denemede bir gibi pekiştirme tarifelerini uyguluyoruz. Bu tarifeler sonrasında görüyoruz ki Hüdaverdi artık ödüller olmasa da kırmızı kavramını biliyor ve kendini içten ödüllendirebiliyor. Bu süreç boyunca ödül verilirken sık sık ödülü alma şekli de övülmeli: "Ne kadar başarılı şekilde aferini hak ettin. Bu çok güzel. Senin adına çok mutluyum." gibi. Neden mi? Çünkü hedefin aslında ödülü kazanmasını değil doğru yapıyor olmanın mutluluğunu hissetmesini öğretmek.

Umarım sizlere yararlı ve yeni bilgiler sunan bir yazı olmuştur. Güzel bir hafta diliyorum. Sevgiler.



Herkese yılın ilk gününden merhabalar. (Yayınlamam üçüncü gününü buldu ancak yazıyı bozmak istemedim.) Dün misler gibi sofralarımızı kurduk, yeni yılı güzel karşıladık ki bütün bir yılımız güzel geçsin. Şimdi de güzel geçmesi için elimizden gelen her şeyi yaptığımız ve yapacağımız yeni yılımızın ilk günü. Yeni yılınız hayırlı uğurlu olsun, güle güle kullanın. Hep güzellikler sizlerle olsun.

Geçtiğimiz haftaki yazımda pekiştireçten bahsedince bu konuda herhangi bir yazı yazmadığımı fark ettim. Bu nedenle aldım bilgisayarı, kitaplarımı ve makalelerimi elime başladım özetlemeye.

Öğretmenlerimizin sık sık kullandığı "pekiştireç" kelimesi nedir, ne işe yarar, nasıl kullanılır ve nasıl rüşvete dönüştürülmeden hayatımızdan çıkarılır onu konuşacağız bugün. Daha önceki şu yazımda üzerinde biraz durmuştum ancak burada biraz daha ayrıntılı ele almak istiyorum. Duyuyoruz, biliyoruz ancak çoğumuz maalesef pekiştireç ile rüşveti karıştırıyoruz. Bütün bunlara umarım açıklık getirebiliriz beraber.

Pekiştireç; hepimizin de tahmin ettiği gibi ödül demek. Ancak burada mühim olan nokta şu: Hedeflenen davranışın bir daha uygulanmasını ve çocuğumuzun hayatına katmasını kolaylaştıracak uyaranlar vermek. Yani pekiştireci davranıştan önce değil de sonra veriyoruz. Örneğin derse çocuğumuzu aldıktan sonra "Hüdaverdi. Bugün seninle kırmızı kavramını çalışacağız. Sana sorduğum her sorunun doğru cevabında sana bu bonibonlardan vereceğim." ya da "Hüdaverdi. Bugün seninle el yıkama çalışacağız. Ellerini doğru şekilde yıkadıktan sonra 3 dakika boyunca çizgi film izlemene izin vereceğim." ya da "Hüdaverdi. Bugün seninle toplama işlemi yapma ve okuduğumuzu anlama çalışacağız. Eğer derste yeterinde yıldız toplayabilirsen sana dersin sonunda bu kalemleri hediye edeceğim." gibi uygulamalar ile pekiştireç kullanabiliriz.

Peki önce verirsek ve ders boyunca ödülümüzü çocuğumuzun gözü önünde tutup "E hadi bak bunu alacaksın." dersek ne olur? Onun adı rüşvet olur. Ödülün hatırlatılmasına ihtiyaç duyan çocuklarımız olabilir. O zaman ne yapmalıyız? Ödülü elde etme süremiz fazla uzun demektir, ödülü kısa aralıklarla vermeliyiz. Çocuğumuz için ödül güdüleyici bir ödül değil demek ki, ödülü değiştirmeliyiz. Belki de çocuğumuz tamamen ödülü görmek için böyle hareket ediyor, farkında olmadan problem davranışı pekiştirmemeliyiz.

Pekiştireç türleri nelerdir?
Bu sorunun cevabını şu yazımda bulabilirsiniz, burada yeniden uzun uzun yazmanın yersiz olduğunu düşünüyorum.

Pekiştireç tarifeleri ne demek?
Pekiştireçler maalesef yanlış kullanıldığında çocuklarımızda o davranışı sergilemek için bağımlılık oluşturabilirler. Örneğin bir çocuk eli tutulmadan yazı yazamayabilir, ödül almayacağını bildiği derse girmek istemeyebilir, annesi elinde çilekli süt ile girmezse okula derste problem davranışlar gösterebilir. Bu nedenle ödülleri belirli bir plan ve program çerçevesinde çocuğumuzun hayatından çekmeliyiz.
Burada vurgulamak istediğim asıl nokta şu: İçsel pekiştireç her zaman hedeflediğimiz şey olmalıdır. Yani çocuklarımıza bir konuda pekiştireç verirken ona konuşmalarımızla örnek olmalı ve bunun aslında ne kadar keyif verici bir şey olduğunu göstermeliyiz. "Çok güzel şekilde soruları çözdüğün için bu ödülü hak ettin. Bence kendine aferin demelisin. Bu soruyu böyle çözdüğün için çok başarılısın. Bence bu çok mutluluk verici bir şey." gibi cümlelerle bunu içselleştirmesini sağlamak önemli. Bilişsel stratejilere model olur gibi düşünün, içsel konuşmaları sesli hale getirin. İlerleyen dönemde göreceksiniz ki bir pekiştireç almasa da kendi kendine gülümseyen çocuklarınız olacak zor bir şeyi başardığında. Bir insanın kendi kendini ödüllendirebilmesinden daha değerli bir şey yok. Ne dersiniz?
Gelelim tarifelere. Pekiştireçleri biz dört farklı şekilde sunarız. Sabit sayılı, sabit oranlı, değişken sayılı, değişken oranlı. Çok karmaşık gelmesin. Hemen açıklıyorum.

  • Sabit sayılı pekiştirme: Hedef davranışı her gördüğümüzde ödüllendirmek demek.
  • Sabit oranlı pekiştirme: Hedef davranış belirli bir oranda, her gösterildiğinde ödüllendirmek demek.
  • Değişken sayılı pekiştirme: Hedef davranış görüldüğünde rastgele denemelerde ödüllendirmektir.
  • Değişken oranlı pekiştirme: Hedef davranış görüldüğünde değişken oranlar söz konusu olacak şekilde ödüllendirmektir.
Örnekle daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Hüdaverdi ile kırmızı kavramını çalışıyoruz. Bu kavramın basamakları arasında ilerlerken bir yandan da çocuğumuzla pekiştireci şekillendirmeyi hedefledik diyelim. İlk basamaktan çalışmaya başladık. Burada her doğru cevap sonrası Hüdaverdi'ye "Aferin." diyoruz. Hüdaverdi bu pekiştireç ile öğrenme hızını arttırdığında ve artık her aferin sonrası öğrenmenin oluştuğunu gözlemlediğimizde artık sabit oranlı pekiştirmeye geçebiliriz. Yani çocuğumuzun performansına göre dört doğru yanıt sonrası, üç doğru yanıt sonrası ya da on doğru yanıt sonrası pekiştirme uygularız. Bu şekilde de çocuğumuz öğrenme hızına devam edebiliyorsa artık değişken sayılı pekiştirmeye geçebiliriz. Doğru tepkinin üçüncüsünde, beşincisinde gibi değişik zamanlarda ödüllendiririz. Burada da başarı elde edilince artık değişken oranlı olacak şekilde, yani dört doğru denemede bir, on doğru denemede bir gibi pekiştirme tarifelerini uyguluyoruz. Bu tarifeler sonrasında görüyoruz ki Hüdaverdi artık ödüller olmasa da kırmızı kavramını biliyor ve kendini içten ödüllendirebiliyor. Bu süreç boyunca ödül verilirken sık sık ödülü alma şekli de övülmeli: "Ne kadar başarılı şekilde aferini hak ettin. Bu çok güzel. Senin adına çok mutluyum." gibi. Neden mi? Çünkü hedefin aslında ödülü kazanmasını değil doğru yapıyor olmanın mutluluğunu hissetmesini öğretmek.

Umarım sizlere yararlı ve yeni bilgiler sunan bir yazı olmuştur. Güzel bir hafta diliyorum. Sevgiler.



Herkese yılın ilk gününden merhabalar. (Yayınlamam üçüncü gününü buldu ancak yazıyı bozmak istemedim.) Dün misler gibi sofralarımızı kurduk, yeni yılı güzel karşıladık ki bütün bir yılımız güzel geçsin. Şimdi de güzel geçmesi için elimizden gelen her şeyi yaptığımız ve yapacağımız yeni yılımızın ilk günü. Yeni yılınız hayırlı uğurlu olsun, güle güle kullanın. Hep güzellikler sizlerle olsun.

Geçtiğimiz haftaki yazımda pekiştireçten bahsedince bu konuda herhangi bir yazı yazmadığımı fark ettim. Bu nedenle aldım bilgisayarı, kitaplarımı ve makalelerimi elime başladım özetlemeye.

Öğretmenlerimizin sık sık kullandığı "pekiştireç" kelimesi nedir, ne işe yarar, nasıl kullanılır ve nasıl rüşvete dönüştürülmeden hayatımızdan çıkarılır onu konuşacağız bugün. Daha önceki şu yazımda üzerinde biraz durmuştum ancak burada biraz daha ayrıntılı ele almak istiyorum. Duyuyoruz, biliyoruz ancak çoğumuz maalesef pekiştireç ile rüşveti karıştırıyoruz. Bütün bunlara umarım açıklık getirebiliriz beraber.

Pekiştireç; hepimizin de tahmin ettiği gibi ödül demek. Ancak burada mühim olan nokta şu: Hedeflenen davranışın bir daha uygulanmasını ve çocuğumuzun hayatına katmasını kolaylaştıracak uyaranlar vermek. Yani pekiştireci davranıştan önce değil de sonra veriyoruz. Örneğin derse çocuğumuzu aldıktan sonra "Hüdaverdi. Bugün seninle kırmızı kavramını çalışacağız. Sana sorduğum her sorunun doğru cevabında sana bu bonibonlardan vereceğim." ya da "Hüdaverdi. Bugün seninle el yıkama çalışacağız. Ellerini doğru şekilde yıkadıktan sonra 3 dakika boyunca çizgi film izlemene izin vereceğim." ya da "Hüdaverdi. Bugün seninle toplama işlemi yapma ve okuduğumuzu anlama çalışacağız. Eğer derste yeterinde yıldız toplayabilirsen sana dersin sonunda bu kalemleri hediye edeceğim." gibi uygulamalar ile pekiştireç kullanabiliriz.

Peki önce verirsek ve ders boyunca ödülümüzü çocuğumuzun gözü önünde tutup "E hadi bak bunu alacaksın." dersek ne olur? Onun adı rüşvet olur. Ödülün hatırlatılmasına ihtiyaç duyan çocuklarımız olabilir. O zaman ne yapmalıyız? Ödülü elde etme süremiz fazla uzun demektir, ödülü kısa aralıklarla vermeliyiz. Çocuğumuz için ödül güdüleyici bir ödül değil demek ki, ödülü değiştirmeliyiz. Belki de çocuğumuz tamamen ödülü görmek için böyle hareket ediyor, farkında olmadan problem davranışı pekiştirmemeliyiz.

Pekiştireç türleri nelerdir?
Bu sorunun cevabını şu yazımda bulabilirsiniz, burada yeniden uzun uzun yazmanın yersiz olduğunu düşünüyorum.

Pekiştireç tarifeleri ne demek?
Pekiştireçler maalesef yanlış kullanıldığında çocuklarımızda o davranışı sergilemek için bağımlılık oluşturabilirler. Örneğin bir çocuk eli tutulmadan yazı yazamayabilir, ödül almayacağını bildiği derse girmek istemeyebilir, annesi elinde çilekli süt ile girmezse okula derste problem davranışlar gösterebilir. Bu nedenle ödülleri belirli bir plan ve program çerçevesinde çocuğumuzun hayatından çekmeliyiz.
Burada vurgulamak istediğim asıl nokta şu: İçsel pekiştireç her zaman hedeflediğimiz şey olmalıdır. Yani çocuklarımıza bir konuda pekiştireç verirken ona konuşmalarımızla örnek olmalı ve bunun aslında ne kadar keyif verici bir şey olduğunu göstermeliyiz. "Çok güzel şekilde soruları çözdüğün için bu ödülü hak ettin. Bence kendine aferin demelisin. Bu soruyu böyle çözdüğün için çok başarılısın. Bence bu çok mutluluk verici bir şey." gibi cümlelerle bunu içselleştirmesini sağlamak önemli. Bilişsel stratejilere model olur gibi düşünün, içsel konuşmaları sesli hale getirin. İlerleyen dönemde göreceksiniz ki bir pekiştireç almasa da kendi kendine gülümseyen çocuklarınız olacak zor bir şeyi başardığında. Bir insanın kendi kendini ödüllendirebilmesinden daha değerli bir şey yok. Ne dersiniz?
Gelelim tarifelere. Pekiştireçleri biz dört farklı şekilde sunarız. Sabit sayılı, sabit oranlı, değişken sayılı, değişken oranlı. Çok karmaşık gelmesin. Hemen açıklıyorum.

  • Sabit sayılı pekiştirme: Hedef davranışı her gördüğümüzde ödüllendirmek demek.
  • Sabit oranlı pekiştirme: Hedef davranış belirli bir oranda, her gösterildiğinde ödüllendirmek demek.
  • Değişken sayılı pekiştirme: Hedef davranış görüldüğünde rastgele denemelerde ödüllendirmektir.
  • Değişken oranlı pekiştirme: Hedef davranış görüldüğünde değişken oranlar söz konusu olacak şekilde ödüllendirmektir.
Örnekle daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Hüdaverdi ile kırmızı kavramını çalışıyoruz. Bu kavramın basamakları arasında ilerlerken bir yandan da çocuğumuzla pekiştireci şekillendirmeyi hedefledik diyelim. İlk basamaktan çalışmaya başladık. Burada her doğru cevap sonrası Hüdaverdi'ye "Aferin." diyoruz. Hüdaverdi bu pekiştireç ile öğrenme hızını arttırdığında ve artık her aferin sonrası öğrenmenin oluştuğunu gözlemlediğimizde artık sabit oranlı pekiştirmeye geçebiliriz. Yani çocuğumuzun performansına göre dört doğru yanıt sonrası, üç doğru yanıt sonrası ya da on doğru yanıt sonrası pekiştirme uygularız. Bu şekilde de çocuğumuz öğrenme hızına devam edebiliyorsa artık değişken sayılı pekiştirmeye geçebiliriz. Doğru tepkinin üçüncüsünde, beşincisinde gibi değişik zamanlarda ödüllendiririz. Burada da başarı elde edilince artık değişken oranlı olacak şekilde, yani dört doğru denemede bir, on doğru denemede bir gibi pekiştirme tarifelerini uyguluyoruz. Bu tarifeler sonrasında görüyoruz ki Hüdaverdi artık ödüller olmasa da kırmızı kavramını biliyor ve kendini içten ödüllendirebiliyor. Bu süreç boyunca ödül verilirken sık sık ödülü alma şekli de övülmeli: "Ne kadar başarılı şekilde aferini hak ettin. Bu çok güzel. Senin adına çok mutluyum." gibi. Neden mi? Çünkü hedefin aslında ödülü kazanmasını değil doğru yapıyor olmanın mutluluğunu hissetmesini öğretmek.

Umarım sizlere yararlı ve yeni bilgiler sunan bir yazı olmuştur. Güzel bir hafta diliyorum. Sevgiler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ustalık Belgesi Alma Koşulları

 Ustalık Belgesi Alma Koşulları Denklik İşlemleri Yeni Yönetmeliğe Göre Ustalık Belgesi Nasıl Alınır? Kimler Alabilir? Ustalık Belgesi Kapsamındaki Meslekler, Denklik Yoluyla Nasıl Alınır, Kapsamındaki Meslek Dalları Hakkında Sorularının Cevabı İçin Yazımızı Okumaya Devam Edeniz. Ustalık Belgesi Sahipleri Mesleklerinde Bağımsız İşyeri Açabilirler. Yanlarında Çırak Çalıştırmak İsteyen Belge Sahiplerinin Usta Öğreticilik Belgesi Alması Gereklidir. Usta Öğreticilik Belgesi Alma Şartları İçin Buradaki Yazılarımızı Okuyabilirsiniz. Kalfalık Ve Ustalık Sınavları Mesleki Eğitim Merkezleri Yılda 6 Kez, İki Ayda Bir Yapılır. Ustalık Sınavı Tarihleri En Geç 1 Hafta Önceden İlan Edilir. Sınavlarda Başarılı Olanlar Belge Alırken, Başarısız Olanlar Bir Sonraki Eğitim Döneminde Sadece Başarısız Oldukları Derslerden Sınava Girerler. Bir Adayın 4 Yıl 12 Dönem Sınava Girme Hakkı Bulunmaktadır. Bu Süre Zarfında Sınava Girmeyenler Haklarını Kaybederler. Hastane, Hapishane, Askerlik Ve Benzeri Sınava ...

1 Metreküp Kum Kaç El Arabası – Kaç Kürek Yapar

Ağırlık formülleri örnekleri rehberinden 1 metreküp kum – kürek çevirme ve 1 el arabası kum – kürek ölçüleri hesaplama ve birim çevirme ile ilgili bilgiler aşağıdaki satırda bulunmaktadır. 1 METREKÜP KUM – EL ARABASI – 1 METREKÜP KUM ÇEVİRME 1 metreküp kum kaç el arabası yapar? 20 el arabası eder. 1 el arabası kum kaç metreküp yapar? 0,5 m3 eder. 1 METREKÜP KUM – KÜREK – 1 METREKÜP KUM   ÇEVİRME 1 metreküp kum kaç kürek yapar? 400 kürek eder. 1 kürek kum kaç metreküp yapar? 0,005 m3 eder. Hesaplamada yararlanılan terimler: kaç metreküp kumdur, kaç el arabasıdır, kaç kürektir Hesaplamada yararlanılan kısaltmalar: Metreküp’ün kısaltması m3, El arabası’nin kısaltması ea, Kürek’ın kısaltması kürek Burada 1 metreküp kum – kürek hesaplama ve 1 metreküp kum – el arabası hesaplama örnekleri verilmiştir. Bu sayfada alan 1 metreküp kum hesaplama tablosu ve birim çevirici değerleri yaklaşık değerlerdir ve dolayısıyla kesin rakamları ifade etmez. Formüller vasıtasıyla hesaplanmı...

Metreküp – Kilogram Çevirme – Hesaplama Tablosu

Ağırlık birimleri hesaplama cetvelinden kilogramı metreküpe çevirme ve metreküpü kilograma çevirme örnekleri aşağıda yer almaktadır. METREKÜP KİLOGRAM ÇEVİRME ÖRNEKLERİ Aşağıda kullanılan metreküp – kilo çevirme formülü ayrıntılı değerlendirmeler dikkate alınmadan hesaplanmıştır. Yani halk arasındaki tabir ile düz hesaptır. Dolayısıyla bilimsel çalışmalarda dikkate alınmamalıdır. 1 m3 kaç kilogram eder?    1000 kg eder 2 m3 kaç kilogram eder?    2000 kg eder 3 m3 kaç kilogram eder?    3000 kg eder 4 m3 kaç kilogram eder?    4000 kg eder 5 m3 kaç kilogram eder?    5000 kg eder 6 m3 kaç kilogram eder?    6000 kg eder 7 m3 kaç kilogram eder?    7000 kg eder 8 m3 kaç kilogram eder?    8000 kg eder 9 m3 kaç kilogram eder?    9000 kg eder 10 m3 kaç kilogram eder?    10000 kg eder 11 m3 kaç kilogram eder?   ...