Bu sayfamızda Ömer hayyam’ın rubailerinden Sözler Burda bulabilirsiniz.
Felek ne cömert ne aşağılık insanlara!
Han hamam, dolap değirmen, hep onlara.
Kendini satmıyan adama ekmek yok:
Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya! Ömer Hayyam
Girme şu alçakların hizmetine: konma sinek gibi pislik üstüne. İki günde bir somun ye, ne olur! Yüreğinin kanını iç de boyun eğme. Ömer Hayyam
Gören göze güzel, çirkin hepsi bir; aşıklara cennet, cehennem hepsi bir; ermiş ha çul giymiş, ha atlas; yün yastık, taş yastık, seven başa hepsi bir.. Ömer Hayyam
Gözüm, değilsen eğer kör, mezara ağlayıgör
Bu fitnelerle geçen ömrü bir hesaplayıgör
Ve toprak altını gör, Şah, vezir beraber uyur
Karınca ağzına düşmüş, şu ay yüzlüyü gör Ömer Hayyam
Güçlü olduğuna inandırdın beni; bol bol da verdin bana vereceklerini. Yüz yıl günah işleyip bilmek isterim; günahlar mı sonsuz, senin rahmetin mi. Ömer Hayyam
Gül yanaklı sevgiliyi saramaz insan yüreğine diken batmadan, vurulmadan. Kim bir güzelin saçına dokunabilmiş tarak gibi diş diş, didik didik olmadan? Ömer Hayyam
Gün doğarken sabah horozları niçin acı acı bağrışırlar, bilir misin? Tan yerini gösterip derler ki sana: bir gecen geçti gidiyor; sen nerdesin? Ömer Hayyam
Güneşi balçıkla sıvamak elimde değil;
Erdiğim sırları söylemek elimde değil;
Aklım düşüncenin derin denizlerinden
Bir inci çıkardı ki delmek elimde değil. Ömer Hayyam
Hayat kısa insanoğlu! Kesildikçe biten otlar gibi yeşermeyeceksin bir daha. Ömer Hayyam
Hayat yangın gibidir. Yoldan geçenin unuttuğu alevler, rüzgarın önüne katıp savurduğu küller; işte bir insan ömrü gelip geçmiştir. Ömer Hayyam
Hayyam.Demiş ki! Ben haram ile helali karıştırmam… Dost ile içilen ‘rakı’ helaldir, ‘puşt’ ile içilen su bile haram. Ömer Hayyam
Her ağızda bir yemin artık, sakın ha inanmayınız. Biri bir şey mi söyledi; söz’e değil söyleyene bakınız… Ömer Hayyam
Her gece aklım dalar gider engine.
Ağlarım, inciler dolar eteğime.
Sevdalıyım, şarap dayanmıyor bana:
Kafam baş aşağı çevrik bir tas mı ne! Ömer Hayyam
Her sabah yeni bir gün doğarken, bir gün de eksilir ömürden; her şafak bir hırsız gibidir elinde bir fenerle gelen. Ömer Hayyam
Herkes, gönlünce bir yol arıyor kendine… Kimi arayışı sürdürmekte, kimi bulduğundan emin… Ama bir gün, bir ses haykıracak göklerden: herkesin yolu kendine varır, arama başka yerde. Ömer Hayyam
İçin temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun, kaç para!
Hırka, tespih, post, seccade güzel;
Ama Tanrı kanar mı bunlara? Ömer Hayyam
İki günde bir somun geçiyorsa eline soğuk suyu da olursa bir kırık testide niçin kendinden kötüsüne kul olur insan, ne diye girer kendi gibisinin hizmetine? Ömer Hayyam
İnsanlar bana durmadan günahkar derler. Ben günahsızım. Şunların ham hayallerine bak! Ey ahlâk güzelliğine sahip olan sizler! Bence en büyük günah; livata, zina ve zulümdür.. Ömer Hayyam
Kendini satmayan adama ekmek yok. Sen gel de yuf çekme böylesi dünyaya. Ömer Hayyam
Niceleri geldi, neler istediler;
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler;
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler. Ömer Hayyam
Okunu attı mı ölüm siperleri boşuna; o şatafatlı altınlar, gümüşler boşuna; gördük bütün insan işlerinin iç yüzünü; tek güzel şey iyilik, başka düşler boşuna. Ömer Hayyam
Orucumu yiyorsam ramazanda , mübarek aydan habersizim sanma. Çileden gece oluyor da gündüzüm, sahura kalkıyorum gün ortasında. Ömer Hayyam
Sen içmiyorsan, içenleri kınama bari; bırak aldatmacayı, iki yüzlülükleri; şarap içmem diye övünüyorsun, ama, yediğin haltlar yanında şarap nedir ki? Ömer Hayyam
Sen nesin, varlık nedir, nerden bileceksin? Dünyan esen yel üstüne kurulmuş senin. İki yokluk arasında bir varlık seninki: hiçlik ne varsa çevrende, sen de bir hiçsin. Ömer Hayyam
Sen sofusun, hep dinden dem vurursun, banada sapık, dinsiz der durursun. Peki ben ne görünüyorsam o’yum. Ya sen ne görünüyorsan o musun? Ömer Hayyam
Senden benden önce de vardı bu gün bu gece
Felek dönüp durmadaydı hep bu gördüğünce
Usulca bas toprağa, çünkü bastığın yer
Bir güzelin gözbebeğiydi beş on yıl önce. Ömer Hayyam
Seni aramaktan dünyanın başı dertte; zengine de göründüğün yok, fakire de; sen konuşursun da biz sağır mıyız yoksa, hep kör müyüz, sen varsın da görünürde. Ömer Hayyam
Sevdiğini mertçe seven kişi, pervane gibi özler ateşi. Sevip de yanmaktan korkanın masal anlatmaktır bütün işi. Ömer Hayyam
Sevgili, bir başka güzelsin bugün;
Ay gibisin, pırıl pırıl gülüşün.
Güzeller bayram günleri süslenir:
Seninse bayramları süsler yüzün. Ömer Hayyam
Bu sayfamızda Ömer hayyam’ın rubailerinden Sözler Burda bulabilirsiniz.Felek ne cömert ne aşağılık insanlara!
Han hamam, dolap değirmen, hep onlara.
Kendini satmıyan adama ekmek yok:
Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya! Ömer Hayyam
Girme şu alçakların hizmetine: konma sinek gibi pislik üstüne. İki günde bir somun ye, ne olur! Yüreğinin kanını iç de boyun eğme. Ömer Hayyam
Gören göze güzel, çirkin hepsi bir; aşıklara cennet, cehennem hepsi bir; ermiş ha çul giymiş, ha atlas; yün yastık, taş yastık, seven başa hepsi bir.. Ömer Hayyam
Gözüm, değilsen eğer kör, mezara ağlayıgör
Bu fitnelerle geçen ömrü bir hesaplayıgör
Ve toprak altını gör, Şah, vezir beraber uyur
Karınca ağzına düşmüş, şu ay yüzlüyü gör Ömer Hayyam
Güçlü olduğuna inandırdın beni; bol bol da verdin bana vereceklerini. Yüz yıl günah işleyip bilmek isterim; günahlar mı sonsuz, senin rahmetin mi. Ömer Hayyam
Gül yanaklı sevgiliyi saramaz insan yüreğine diken batmadan, vurulmadan. Kim bir güzelin saçına dokunabilmiş tarak gibi diş diş, didik didik olmadan? Ömer Hayyam
Gün doğarken sabah horozları niçin acı acı bağrışırlar, bilir misin? Tan yerini gösterip derler ki sana: bir gecen geçti gidiyor; sen nerdesin? Ömer Hayyam
Güneşi balçıkla sıvamak elimde değil;
Erdiğim sırları söylemek elimde değil;
Aklım düşüncenin derin denizlerinden
Bir inci çıkardı ki delmek elimde değil. Ömer Hayyam
Hayat kısa insanoğlu! Kesildikçe biten otlar gibi yeşermeyeceksin bir daha. Ömer Hayyam
Hayat yangın gibidir. Yoldan geçenin unuttuğu alevler, rüzgarın önüne katıp savurduğu küller; işte bir insan ömrü gelip geçmiştir. Ömer Hayyam
Hayyam.Demiş ki! Ben haram ile helali karıştırmam… Dost ile içilen ‘rakı’ helaldir, ‘puşt’ ile içilen su bile haram. Ömer Hayyam
Her ağızda bir yemin artık, sakın ha inanmayınız. Biri bir şey mi söyledi; söz’e değil söyleyene bakınız… Ömer Hayyam
Her gece aklım dalar gider engine.
Ağlarım, inciler dolar eteğime.
Sevdalıyım, şarap dayanmıyor bana:
Kafam baş aşağı çevrik bir tas mı ne! Ömer Hayyam
Her sabah yeni bir gün doğarken, bir gün de eksilir ömürden; her şafak bir hırsız gibidir elinde bir fenerle gelen. Ömer Hayyam
Herkes, gönlünce bir yol arıyor kendine… Kimi arayışı sürdürmekte, kimi bulduğundan emin… Ama bir gün, bir ses haykıracak göklerden: herkesin yolu kendine varır, arama başka yerde. Ömer Hayyam
İçin temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun, kaç para!
Hırka, tespih, post, seccade güzel;
Ama Tanrı kanar mı bunlara? Ömer Hayyam
İki günde bir somun geçiyorsa eline soğuk suyu da olursa bir kırık testide niçin kendinden kötüsüne kul olur insan, ne diye girer kendi gibisinin hizmetine? Ömer Hayyam
İnsanlar bana durmadan günahkar derler. Ben günahsızım. Şunların ham hayallerine bak! Ey ahlâk güzelliğine sahip olan sizler! Bence en büyük günah; livata, zina ve zulümdür.. Ömer Hayyam
Kendini satmayan adama ekmek yok. Sen gel de yuf çekme böylesi dünyaya. Ömer Hayyam
Niceleri geldi, neler istediler;
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler;
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler. Ömer Hayyam
Okunu attı mı ölüm siperleri boşuna; o şatafatlı altınlar, gümüşler boşuna; gördük bütün insan işlerinin iç yüzünü; tek güzel şey iyilik, başka düşler boşuna. Ömer Hayyam
Orucumu yiyorsam ramazanda , mübarek aydan habersizim sanma. Çileden gece oluyor da gündüzüm, sahura kalkıyorum gün ortasında. Ömer Hayyam
Sen içmiyorsan, içenleri kınama bari; bırak aldatmacayı, iki yüzlülükleri; şarap içmem diye övünüyorsun, ama, yediğin haltlar yanında şarap nedir ki? Ömer Hayyam
Sen nesin, varlık nedir, nerden bileceksin? Dünyan esen yel üstüne kurulmuş senin. İki yokluk arasında bir varlık seninki: hiçlik ne varsa çevrende, sen de bir hiçsin. Ömer Hayyam
Sen sofusun, hep dinden dem vurursun, banada sapık, dinsiz der durursun. Peki ben ne görünüyorsam o’yum. Ya sen ne görünüyorsan o musun? Ömer Hayyam
Senden benden önce de vardı bu gün bu gece
Felek dönüp durmadaydı hep bu gördüğünce
Usulca bas toprağa, çünkü bastığın yer
Bir güzelin gözbebeğiydi beş on yıl önce. Ömer Hayyam
Seni aramaktan dünyanın başı dertte; zengine de göründüğün yok, fakire de; sen konuşursun da biz sağır mıyız yoksa, hep kör müyüz, sen varsın da görünürde. Ömer Hayyam
Sevdiğini mertçe seven kişi, pervane gibi özler ateşi. Sevip de yanmaktan korkanın masal anlatmaktır bütün işi. Ömer Hayyam
Sevgili, bir başka güzelsin bugün;
Ay gibisin, pırıl pırıl gülüşün.
Güzeller bayram günleri süslenir:
Seninse bayramları süsler yüzün. Ömer Hayyam
Türkiyenin En iddalı Güzel Sözler Blog Sayfası : https://anlamliguzelimsozler.blogspot.com.tr
Felek ne cömert ne aşağılık insanlara!
Han hamam, dolap değirmen, hep onlara.
Kendini satmıyan adama ekmek yok:
Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya! Ömer Hayyam
Girme şu alçakların hizmetine: konma sinek gibi pislik üstüne. İki günde bir somun ye, ne olur! Yüreğinin kanını iç de boyun eğme. Ömer Hayyam
Gören göze güzel, çirkin hepsi bir; aşıklara cennet, cehennem hepsi bir; ermiş ha çul giymiş, ha atlas; yün yastık, taş yastık, seven başa hepsi bir.. Ömer Hayyam
Gözüm, değilsen eğer kör, mezara ağlayıgör
Bu fitnelerle geçen ömrü bir hesaplayıgör
Ve toprak altını gör, Şah, vezir beraber uyur
Karınca ağzına düşmüş, şu ay yüzlüyü gör Ömer Hayyam
Güçlü olduğuna inandırdın beni; bol bol da verdin bana vereceklerini. Yüz yıl günah işleyip bilmek isterim; günahlar mı sonsuz, senin rahmetin mi. Ömer Hayyam
Gül yanaklı sevgiliyi saramaz insan yüreğine diken batmadan, vurulmadan. Kim bir güzelin saçına dokunabilmiş tarak gibi diş diş, didik didik olmadan? Ömer Hayyam
Gün doğarken sabah horozları niçin acı acı bağrışırlar, bilir misin? Tan yerini gösterip derler ki sana: bir gecen geçti gidiyor; sen nerdesin? Ömer Hayyam
Güneşi balçıkla sıvamak elimde değil;
Erdiğim sırları söylemek elimde değil;
Aklım düşüncenin derin denizlerinden
Bir inci çıkardı ki delmek elimde değil. Ömer Hayyam
Hayat kısa insanoğlu! Kesildikçe biten otlar gibi yeşermeyeceksin bir daha. Ömer Hayyam
Hayat yangın gibidir. Yoldan geçenin unuttuğu alevler, rüzgarın önüne katıp savurduğu küller; işte bir insan ömrü gelip geçmiştir. Ömer Hayyam
Hayyam.Demiş ki! Ben haram ile helali karıştırmam… Dost ile içilen ‘rakı’ helaldir, ‘puşt’ ile içilen su bile haram. Ömer Hayyam
Her ağızda bir yemin artık, sakın ha inanmayınız. Biri bir şey mi söyledi; söz’e değil söyleyene bakınız… Ömer Hayyam
Her gece aklım dalar gider engine.
Ağlarım, inciler dolar eteğime.
Sevdalıyım, şarap dayanmıyor bana:
Kafam baş aşağı çevrik bir tas mı ne! Ömer Hayyam
Her sabah yeni bir gün doğarken, bir gün de eksilir ömürden; her şafak bir hırsız gibidir elinde bir fenerle gelen. Ömer Hayyam
Herkes, gönlünce bir yol arıyor kendine… Kimi arayışı sürdürmekte, kimi bulduğundan emin… Ama bir gün, bir ses haykıracak göklerden: herkesin yolu kendine varır, arama başka yerde. Ömer Hayyam
İçin temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun, kaç para!
Hırka, tespih, post, seccade güzel;
Ama Tanrı kanar mı bunlara? Ömer Hayyam
İki günde bir somun geçiyorsa eline soğuk suyu da olursa bir kırık testide niçin kendinden kötüsüne kul olur insan, ne diye girer kendi gibisinin hizmetine? Ömer Hayyam
İnsanlar bana durmadan günahkar derler. Ben günahsızım. Şunların ham hayallerine bak! Ey ahlâk güzelliğine sahip olan sizler! Bence en büyük günah; livata, zina ve zulümdür.. Ömer Hayyam
Kendini satmayan adama ekmek yok. Sen gel de yuf çekme böylesi dünyaya. Ömer Hayyam
Niceleri geldi, neler istediler;
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler;
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler. Ömer Hayyam
Okunu attı mı ölüm siperleri boşuna; o şatafatlı altınlar, gümüşler boşuna; gördük bütün insan işlerinin iç yüzünü; tek güzel şey iyilik, başka düşler boşuna. Ömer Hayyam
Orucumu yiyorsam ramazanda , mübarek aydan habersizim sanma. Çileden gece oluyor da gündüzüm, sahura kalkıyorum gün ortasında. Ömer Hayyam
Sen içmiyorsan, içenleri kınama bari; bırak aldatmacayı, iki yüzlülükleri; şarap içmem diye övünüyorsun, ama, yediğin haltlar yanında şarap nedir ki? Ömer Hayyam
Sen nesin, varlık nedir, nerden bileceksin? Dünyan esen yel üstüne kurulmuş senin. İki yokluk arasında bir varlık seninki: hiçlik ne varsa çevrende, sen de bir hiçsin. Ömer Hayyam
Sen sofusun, hep dinden dem vurursun, banada sapık, dinsiz der durursun. Peki ben ne görünüyorsam o’yum. Ya sen ne görünüyorsan o musun? Ömer Hayyam
Senden benden önce de vardı bu gün bu gece
Felek dönüp durmadaydı hep bu gördüğünce
Usulca bas toprağa, çünkü bastığın yer
Bir güzelin gözbebeğiydi beş on yıl önce. Ömer Hayyam
Seni aramaktan dünyanın başı dertte; zengine de göründüğün yok, fakire de; sen konuşursun da biz sağır mıyız yoksa, hep kör müyüz, sen varsın da görünürde. Ömer Hayyam
Sevdiğini mertçe seven kişi, pervane gibi özler ateşi. Sevip de yanmaktan korkanın masal anlatmaktır bütün işi. Ömer Hayyam
Sevgili, bir başka güzelsin bugün;
Ay gibisin, pırıl pırıl gülüşün.
Güzeller bayram günleri süslenir:
Seninse bayramları süsler yüzün. Ömer Hayyam
Türkiyenin En iddalı Güzel Sözler Blog Sayfası : https://anlamliguzelimsozler.blogspot.com.tr
Bu sayfamızda Ömer hayyam’ın rubailerinden Sözler Burda bulabilirsiniz.
Felek ne cömert ne aşağılık insanlara!
Han hamam, dolap değirmen, hep onlara.
Kendini satmıyan adama ekmek yok:
Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya! Ömer Hayyam
Girme şu alçakların hizmetine: konma sinek gibi pislik üstüne. İki günde bir somun ye, ne olur! Yüreğinin kanını iç de boyun eğme. Ömer Hayyam
Gören göze güzel, çirkin hepsi bir; aşıklara cennet, cehennem hepsi bir; ermiş ha çul giymiş, ha atlas; yün yastık, taş yastık, seven başa hepsi bir.. Ömer Hayyam
Gözüm, değilsen eğer kör, mezara ağlayıgör
Bu fitnelerle geçen ömrü bir hesaplayıgör
Ve toprak altını gör, Şah, vezir beraber uyur
Karınca ağzına düşmüş, şu ay yüzlüyü gör Ömer Hayyam
Güçlü olduğuna inandırdın beni; bol bol da verdin bana vereceklerini. Yüz yıl günah işleyip bilmek isterim; günahlar mı sonsuz, senin rahmetin mi. Ömer Hayyam
Gül yanaklı sevgiliyi saramaz insan yüreğine diken batmadan, vurulmadan. Kim bir güzelin saçına dokunabilmiş tarak gibi diş diş, didik didik olmadan? Ömer Hayyam
Gün doğarken sabah horozları niçin acı acı bağrışırlar, bilir misin? Tan yerini gösterip derler ki sana: bir gecen geçti gidiyor; sen nerdesin? Ömer Hayyam
Güneşi balçıkla sıvamak elimde değil;
Erdiğim sırları söylemek elimde değil;
Aklım düşüncenin derin denizlerinden
Bir inci çıkardı ki delmek elimde değil. Ömer Hayyam
Hayat kısa insanoğlu! Kesildikçe biten otlar gibi yeşermeyeceksin bir daha. Ömer Hayyam
Hayat yangın gibidir. Yoldan geçenin unuttuğu alevler, rüzgarın önüne katıp savurduğu küller; işte bir insan ömrü gelip geçmiştir. Ömer Hayyam
Hayyam.Demiş ki! Ben haram ile helali karıştırmam… Dost ile içilen ‘rakı’ helaldir, ‘puşt’ ile içilen su bile haram. Ömer Hayyam
Her ağızda bir yemin artık, sakın ha inanmayınız. Biri bir şey mi söyledi; söz’e değil söyleyene bakınız… Ömer Hayyam
Her gece aklım dalar gider engine.
Ağlarım, inciler dolar eteğime.
Sevdalıyım, şarap dayanmıyor bana:
Kafam baş aşağı çevrik bir tas mı ne! Ömer Hayyam
Her sabah yeni bir gün doğarken, bir gün de eksilir ömürden; her şafak bir hırsız gibidir elinde bir fenerle gelen. Ömer Hayyam
Herkes, gönlünce bir yol arıyor kendine… Kimi arayışı sürdürmekte, kimi bulduğundan emin… Ama bir gün, bir ses haykıracak göklerden: herkesin yolu kendine varır, arama başka yerde. Ömer Hayyam
İçin temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun, kaç para!
Hırka, tespih, post, seccade güzel;
Ama Tanrı kanar mı bunlara? Ömer Hayyam
İki günde bir somun geçiyorsa eline soğuk suyu da olursa bir kırık testide niçin kendinden kötüsüne kul olur insan, ne diye girer kendi gibisinin hizmetine? Ömer Hayyam
İnsanlar bana durmadan günahkar derler. Ben günahsızım. Şunların ham hayallerine bak! Ey ahlâk güzelliğine sahip olan sizler! Bence en büyük günah; livata, zina ve zulümdür.. Ömer Hayyam
Kendini satmayan adama ekmek yok. Sen gel de yuf çekme böylesi dünyaya. Ömer Hayyam
Niceleri geldi, neler istediler;
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler;
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler. Ömer Hayyam
Okunu attı mı ölüm siperleri boşuna; o şatafatlı altınlar, gümüşler boşuna; gördük bütün insan işlerinin iç yüzünü; tek güzel şey iyilik, başka düşler boşuna. Ömer Hayyam
Orucumu yiyorsam ramazanda , mübarek aydan habersizim sanma. Çileden gece oluyor da gündüzüm, sahura kalkıyorum gün ortasında. Ömer Hayyam
Sen içmiyorsan, içenleri kınama bari; bırak aldatmacayı, iki yüzlülükleri; şarap içmem diye övünüyorsun, ama, yediğin haltlar yanında şarap nedir ki? Ömer Hayyam
Sen nesin, varlık nedir, nerden bileceksin? Dünyan esen yel üstüne kurulmuş senin. İki yokluk arasında bir varlık seninki: hiçlik ne varsa çevrende, sen de bir hiçsin. Ömer Hayyam
Sen sofusun, hep dinden dem vurursun, banada sapık, dinsiz der durursun. Peki ben ne görünüyorsam o’yum. Ya sen ne görünüyorsan o musun? Ömer Hayyam
Senden benden önce de vardı bu gün bu gece
Felek dönüp durmadaydı hep bu gördüğünce
Usulca bas toprağa, çünkü bastığın yer
Bir güzelin gözbebeğiydi beş on yıl önce. Ömer Hayyam
Seni aramaktan dünyanın başı dertte; zengine de göründüğün yok, fakire de; sen konuşursun da biz sağır mıyız yoksa, hep kör müyüz, sen varsın da görünürde. Ömer Hayyam
Sevdiğini mertçe seven kişi, pervane gibi özler ateşi. Sevip de yanmaktan korkanın masal anlatmaktır bütün işi. Ömer Hayyam
Sevgili, bir başka güzelsin bugün;
Ay gibisin, pırıl pırıl gülüşün.
Güzeller bayram günleri süslenir:
Seninse bayramları süsler yüzün. Ömer Hayyam
Felek ne cömert ne aşağılık insanlara!
Han hamam, dolap değirmen, hep onlara.
Kendini satmıyan adama ekmek yok:
Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya! Ömer Hayyam
Girme şu alçakların hizmetine: konma sinek gibi pislik üstüne. İki günde bir somun ye, ne olur! Yüreğinin kanını iç de boyun eğme. Ömer Hayyam
Gören göze güzel, çirkin hepsi bir; aşıklara cennet, cehennem hepsi bir; ermiş ha çul giymiş, ha atlas; yün yastık, taş yastık, seven başa hepsi bir.. Ömer Hayyam
Gözüm, değilsen eğer kör, mezara ağlayıgör
Bu fitnelerle geçen ömrü bir hesaplayıgör
Ve toprak altını gör, Şah, vezir beraber uyur
Karınca ağzına düşmüş, şu ay yüzlüyü gör Ömer Hayyam
Güçlü olduğuna inandırdın beni; bol bol da verdin bana vereceklerini. Yüz yıl günah işleyip bilmek isterim; günahlar mı sonsuz, senin rahmetin mi. Ömer Hayyam
Gül yanaklı sevgiliyi saramaz insan yüreğine diken batmadan, vurulmadan. Kim bir güzelin saçına dokunabilmiş tarak gibi diş diş, didik didik olmadan? Ömer Hayyam
Gün doğarken sabah horozları niçin acı acı bağrışırlar, bilir misin? Tan yerini gösterip derler ki sana: bir gecen geçti gidiyor; sen nerdesin? Ömer Hayyam
Güneşi balçıkla sıvamak elimde değil;
Erdiğim sırları söylemek elimde değil;
Aklım düşüncenin derin denizlerinden
Bir inci çıkardı ki delmek elimde değil. Ömer Hayyam
Hayat kısa insanoğlu! Kesildikçe biten otlar gibi yeşermeyeceksin bir daha. Ömer Hayyam
Hayat yangın gibidir. Yoldan geçenin unuttuğu alevler, rüzgarın önüne katıp savurduğu küller; işte bir insan ömrü gelip geçmiştir. Ömer Hayyam
Hayyam.Demiş ki! Ben haram ile helali karıştırmam… Dost ile içilen ‘rakı’ helaldir, ‘puşt’ ile içilen su bile haram. Ömer Hayyam
Her ağızda bir yemin artık, sakın ha inanmayınız. Biri bir şey mi söyledi; söz’e değil söyleyene bakınız… Ömer Hayyam
Her gece aklım dalar gider engine.
Ağlarım, inciler dolar eteğime.
Sevdalıyım, şarap dayanmıyor bana:
Kafam baş aşağı çevrik bir tas mı ne! Ömer Hayyam
Her sabah yeni bir gün doğarken, bir gün de eksilir ömürden; her şafak bir hırsız gibidir elinde bir fenerle gelen. Ömer Hayyam
Herkes, gönlünce bir yol arıyor kendine… Kimi arayışı sürdürmekte, kimi bulduğundan emin… Ama bir gün, bir ses haykıracak göklerden: herkesin yolu kendine varır, arama başka yerde. Ömer Hayyam
İçin temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun, kaç para!
Hırka, tespih, post, seccade güzel;
Ama Tanrı kanar mı bunlara? Ömer Hayyam
İki günde bir somun geçiyorsa eline soğuk suyu da olursa bir kırık testide niçin kendinden kötüsüne kul olur insan, ne diye girer kendi gibisinin hizmetine? Ömer Hayyam
İnsanlar bana durmadan günahkar derler. Ben günahsızım. Şunların ham hayallerine bak! Ey ahlâk güzelliğine sahip olan sizler! Bence en büyük günah; livata, zina ve zulümdür.. Ömer Hayyam
Kendini satmayan adama ekmek yok. Sen gel de yuf çekme böylesi dünyaya. Ömer Hayyam
Niceleri geldi, neler istediler;
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler;
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler. Ömer Hayyam
Okunu attı mı ölüm siperleri boşuna; o şatafatlı altınlar, gümüşler boşuna; gördük bütün insan işlerinin iç yüzünü; tek güzel şey iyilik, başka düşler boşuna. Ömer Hayyam
Orucumu yiyorsam ramazanda , mübarek aydan habersizim sanma. Çileden gece oluyor da gündüzüm, sahura kalkıyorum gün ortasında. Ömer Hayyam
Sen içmiyorsan, içenleri kınama bari; bırak aldatmacayı, iki yüzlülükleri; şarap içmem diye övünüyorsun, ama, yediğin haltlar yanında şarap nedir ki? Ömer Hayyam
Sen nesin, varlık nedir, nerden bileceksin? Dünyan esen yel üstüne kurulmuş senin. İki yokluk arasında bir varlık seninki: hiçlik ne varsa çevrende, sen de bir hiçsin. Ömer Hayyam
Sen sofusun, hep dinden dem vurursun, banada sapık, dinsiz der durursun. Peki ben ne görünüyorsam o’yum. Ya sen ne görünüyorsan o musun? Ömer Hayyam
Senden benden önce de vardı bu gün bu gece
Felek dönüp durmadaydı hep bu gördüğünce
Usulca bas toprağa, çünkü bastığın yer
Bir güzelin gözbebeğiydi beş on yıl önce. Ömer Hayyam
Seni aramaktan dünyanın başı dertte; zengine de göründüğün yok, fakire de; sen konuşursun da biz sağır mıyız yoksa, hep kör müyüz, sen varsın da görünürde. Ömer Hayyam
Sevdiğini mertçe seven kişi, pervane gibi özler ateşi. Sevip de yanmaktan korkanın masal anlatmaktır bütün işi. Ömer Hayyam
Sevgili, bir başka güzelsin bugün;
Ay gibisin, pırıl pırıl gülüşün.
Güzeller bayram günleri süslenir:
Seninse bayramları süsler yüzün. Ömer Hayyam
Türkiyenin En iddalı Güzel Sözler Blog Sayfası : https://anlamliguzelimsozler.blogspot.com.tr
Yorumlar
Yorum Gönder