Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
farkına bile varmadan?
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
ayıpsız,
aşikâre, ...
yağmur misâli?
Neylersin alışkanlık
için kan ağlarken yüzün güler
dikilitaş gibi dinelirsin yine.
Yavrum, erişmek ne müşkülmüş meğer,
anneler gibi ağlamanın yiğitliğine?
Nazım Hikmet RAN
Sende ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
sende ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
sende uzaklığı,
sende ben imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine ...
ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
ve bir avcı iştihasıyla etini dişlemek senin.
Sende ben, imkansızlığı seviyorum,
fakat asla ümitsizliği değil...Nazım Hikmet RAN
Çocuk gibi ağladım.. O kadar hiç, o kadar boş, manasız, öyle haksız yere senden uzağım ki.
Nazım Hikmet
Sen sabahlar ve şafaklar kadar güzelsin
sen ülkemin yaz geceleri gibisin
saadetten haber getiren atlı kapını çaldığında
beni unutma
ah! saklı gülüm
sen hem zor hem güzelsin
şiirlerimin ılıklığında açılmalısın
sana burada veriyorum hayata ayrılan buseyi
sen memleketim kadar güzelsin
ve güzel kal.. Nazım Hikmet RAN
Gözlerin gözlerin gözlerin,
gözlerin bir mahmurlaşmayagörsün
sevinçli bahtiyar
alabildiğine akıllı ve mükemmel
dillere destan bir şeyler olur dünyaya sevdası insanın.. Nazım Hikmet RAN
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, Dünyanın en güzel sesinden En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey... Fakat artık ümit yetmiyor bana, Ben artık şarkı dinlemek değil, Şarkı söylemek istiyorum. Nazım Hikmet Ran
Sen esirliğim ve hürriyetimsin, Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin, Sen memleketimsin. Sen ela gözlerinde yeşil hareler, Sen büyük, güzel ve muzaffer, Ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin... Nazım Hikmet Ran
Belki birgün maviler giyer Deniz olurum Belki birgün yeşiller giyer Ağaç olurum Hiç belli olmaz sevgilim Belki birgün beyazlar giyer Senin olurum Nazım Hikmet Ran
Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli Belini sarmayalı Gözünün içinde durmayalı Aklının aydınlığına sorular sormayalı Dokunmayalı sıcaklığına karnının. Yüz yıldır bekler beni Bir şehirde bir kadın. Aynı daldaydık aynı daldaydık Aynı daldan düşüp ayrıldık Aramızda yüz yıllık zaman Yol yüz yıllık. Yüz yıldır alaca karanlıkta Koşuyorum ardından. Nazım Hikmet Ran
Bugün pazar.
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli farkına bile varmadan?
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
ayıpsız,
aşikâre, ...
yağmur misâli?
Neylersin alışkanlık
için kan ağlarken yüzün güler
dikilitaş gibi dinelirsin yine.
Yavrum, erişmek ne müşkülmüş meğer,
anneler gibi ağlamanın yiğitliğine?
Nazım Hikmet RAN
Sende ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
sende ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
sende uzaklığı,
sende ben imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine ...
ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
ve bir avcı iştihasıyla etini dişlemek senin.
Sende ben, imkansızlığı seviyorum,
fakat asla ümitsizliği değil...Nazım Hikmet RAN
Çocuk gibi ağladım.. O kadar hiç, o kadar boş, manasız, öyle haksız yere senden uzağım ki.
Nazım Hikmet
Sen sabahlar ve şafaklar kadar güzelsin
sen ülkemin yaz geceleri gibisin
saadetten haber getiren atlı kapını çaldığında
beni unutma
ah! saklı gülüm
sen hem zor hem güzelsin
şiirlerimin ılıklığında açılmalısın
sana burada veriyorum hayata ayrılan buseyi
sen memleketim kadar güzelsin
ve güzel kal.. Nazım Hikmet RAN
Gözlerin gözlerin gözlerin,
gözlerin bir mahmurlaşmayagörsün
sevinçli bahtiyar
alabildiğine akıllı ve mükemmel
dillere destan bir şeyler olur dünyaya sevdası insanın.. Nazım Hikmet RAN
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, Dünyanın en güzel sesinden En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey... Fakat artık ümit yetmiyor bana, Ben artık şarkı dinlemek değil, Şarkı söylemek istiyorum. Nazım Hikmet Ran
Sen esirliğim ve hürriyetimsin, Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin, Sen memleketimsin. Sen ela gözlerinde yeşil hareler, Sen büyük, güzel ve muzaffer, Ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin... Nazım Hikmet Ran
Belki birgün maviler giyer Deniz olurum Belki birgün yeşiller giyer Ağaç olurum Hiç belli olmaz sevgilim Belki birgün beyazlar giyer Senin olurum Nazım Hikmet Ran
Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli Belini sarmayalı Gözünün içinde durmayalı Aklının aydınlığına sorular sormayalı Dokunmayalı sıcaklığına karnının. Yüz yıldır bekler beni Bir şehirde bir kadın. Aynı daldaydık aynı daldaydık Aynı daldan düşüp ayrıldık Aramızda yüz yıllık zaman Yol yüz yıllık. Yüz yıldır alaca karanlıkta Koşuyorum ardından. Nazım Hikmet Ran
Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben...
Bahtiyarım... Nazım Hikmet Ran
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben...
Bahtiyarım... Nazım Hikmet Ran
Türkiyenin En iddalı Güzel Sözler Blog Sayfası : https://anlamliguzelimsozler.blogspot.com.tr
farkına bile varmadan?
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
ayıpsız,
aşikâre, ...
yağmur misâli?
Neylersin alışkanlık
için kan ağlarken yüzün güler
dikilitaş gibi dinelirsin yine.
Yavrum, erişmek ne müşkülmüş meğer,
anneler gibi ağlamanın yiğitliğine?
Nazım Hikmet RAN
Sende ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
sende ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
sende uzaklığı,
sende ben imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine ...
ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
ve bir avcı iştihasıyla etini dişlemek senin.
Sende ben, imkansızlığı seviyorum,
fakat asla ümitsizliği değil...Nazım Hikmet RAN
Çocuk gibi ağladım.. O kadar hiç, o kadar boş, manasız, öyle haksız yere senden uzağım ki.
Nazım Hikmet
Sen sabahlar ve şafaklar kadar güzelsin
sen ülkemin yaz geceleri gibisin
saadetten haber getiren atlı kapını çaldığında
beni unutma
ah! saklı gülüm
sen hem zor hem güzelsin
şiirlerimin ılıklığında açılmalısın
sana burada veriyorum hayata ayrılan buseyi
sen memleketim kadar güzelsin
ve güzel kal.. Nazım Hikmet RAN
Gözlerin gözlerin gözlerin,
gözlerin bir mahmurlaşmayagörsün
sevinçli bahtiyar
alabildiğine akıllı ve mükemmel
dillere destan bir şeyler olur dünyaya sevdası insanın.. Nazım Hikmet RAN
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, Dünyanın en güzel sesinden En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey... Fakat artık ümit yetmiyor bana, Ben artık şarkı dinlemek değil, Şarkı söylemek istiyorum. Nazım Hikmet Ran
Sen esirliğim ve hürriyetimsin, Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin, Sen memleketimsin. Sen ela gözlerinde yeşil hareler, Sen büyük, güzel ve muzaffer, Ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin... Nazım Hikmet Ran
Belki birgün maviler giyer Deniz olurum Belki birgün yeşiller giyer Ağaç olurum Hiç belli olmaz sevgilim Belki birgün beyazlar giyer Senin olurum Nazım Hikmet Ran
Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli Belini sarmayalı Gözünün içinde durmayalı Aklının aydınlığına sorular sormayalı Dokunmayalı sıcaklığına karnının. Yüz yıldır bekler beni Bir şehirde bir kadın. Aynı daldaydık aynı daldaydık Aynı daldan düşüp ayrıldık Aramızda yüz yıllık zaman Yol yüz yıllık. Yüz yıldır alaca karanlıkta Koşuyorum ardından. Nazım Hikmet Ran
Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben...
Bahtiyarım... Nazım Hikmet Ran
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben...
Bahtiyarım... Nazım Hikmet Ran
Türkiyenin En iddalı Güzel Sözler Blog Sayfası : https://anlamliguzelimsozler.blogspot.com.tr
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
farkına bile varmadan?
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
ayıpsız,
aşikâre, ...
yağmur misâli?
Neylersin alışkanlık
için kan ağlarken yüzün güler
dikilitaş gibi dinelirsin yine.
Yavrum, erişmek ne müşkülmüş meğer,
anneler gibi ağlamanın yiğitliğine?
Nazım Hikmet RAN
Sende ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
sende ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
sende uzaklığı,
sende ben imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine ...
ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
ve bir avcı iştihasıyla etini dişlemek senin.
Sende ben, imkansızlığı seviyorum,
fakat asla ümitsizliği değil...Nazım Hikmet RAN
Çocuk gibi ağladım.. O kadar hiç, o kadar boş, manasız, öyle haksız yere senden uzağım ki.
Nazım Hikmet
Sen sabahlar ve şafaklar kadar güzelsin
sen ülkemin yaz geceleri gibisin
saadetten haber getiren atlı kapını çaldığında
beni unutma
ah! saklı gülüm
sen hem zor hem güzelsin
şiirlerimin ılıklığında açılmalısın
sana burada veriyorum hayata ayrılan buseyi
sen memleketim kadar güzelsin
ve güzel kal.. Nazım Hikmet RAN
Gözlerin gözlerin gözlerin,
gözlerin bir mahmurlaşmayagörsün
sevinçli bahtiyar
alabildiğine akıllı ve mükemmel
dillere destan bir şeyler olur dünyaya sevdası insanın.. Nazım Hikmet RAN
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, Dünyanın en güzel sesinden En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey... Fakat artık ümit yetmiyor bana, Ben artık şarkı dinlemek değil, Şarkı söylemek istiyorum. Nazım Hikmet Ran
Sen esirliğim ve hürriyetimsin, Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin, Sen memleketimsin. Sen ela gözlerinde yeşil hareler, Sen büyük, güzel ve muzaffer, Ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin... Nazım Hikmet Ran
Belki birgün maviler giyer Deniz olurum Belki birgün yeşiller giyer Ağaç olurum Hiç belli olmaz sevgilim Belki birgün beyazlar giyer Senin olurum Nazım Hikmet Ran
Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli Belini sarmayalı Gözünün içinde durmayalı Aklının aydınlığına sorular sormayalı Dokunmayalı sıcaklığına karnının. Yüz yıldır bekler beni Bir şehirde bir kadın. Aynı daldaydık aynı daldaydık Aynı daldan düşüp ayrıldık Aramızda yüz yıllık zaman Yol yüz yıllık. Yüz yıldır alaca karanlıkta Koşuyorum ardından. Nazım Hikmet Ran
Bugün pazar.
farkına bile varmadan?
Nasıl etmeli de ağlayabilmeli
ayıpsız,
aşikâre, ...
yağmur misâli?
Neylersin alışkanlık
için kan ağlarken yüzün güler
dikilitaş gibi dinelirsin yine.
Yavrum, erişmek ne müşkülmüş meğer,
anneler gibi ağlamanın yiğitliğine?
Nazım Hikmet RAN
Sende ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
sende ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
sende uzaklığı,
sende ben imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine ...
ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
ve bir avcı iştihasıyla etini dişlemek senin.
Sende ben, imkansızlığı seviyorum,
fakat asla ümitsizliği değil...Nazım Hikmet RAN
Çocuk gibi ağladım.. O kadar hiç, o kadar boş, manasız, öyle haksız yere senden uzağım ki.
Nazım Hikmet
Sen sabahlar ve şafaklar kadar güzelsin
sen ülkemin yaz geceleri gibisin
saadetten haber getiren atlı kapını çaldığında
beni unutma
ah! saklı gülüm
sen hem zor hem güzelsin
şiirlerimin ılıklığında açılmalısın
sana burada veriyorum hayata ayrılan buseyi
sen memleketim kadar güzelsin
ve güzel kal.. Nazım Hikmet RAN
Gözlerin gözlerin gözlerin,
gözlerin bir mahmurlaşmayagörsün
sevinçli bahtiyar
alabildiğine akıllı ve mükemmel
dillere destan bir şeyler olur dünyaya sevdası insanın.. Nazım Hikmet RAN
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, Dünyanın en güzel sesinden En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey... Fakat artık ümit yetmiyor bana, Ben artık şarkı dinlemek değil, Şarkı söylemek istiyorum. Nazım Hikmet Ran
Sen esirliğim ve hürriyetimsin, Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin, Sen memleketimsin. Sen ela gözlerinde yeşil hareler, Sen büyük, güzel ve muzaffer, Ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin... Nazım Hikmet Ran
Belki birgün maviler giyer Deniz olurum Belki birgün yeşiller giyer Ağaç olurum Hiç belli olmaz sevgilim Belki birgün beyazlar giyer Senin olurum Nazım Hikmet Ran
Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli Belini sarmayalı Gözünün içinde durmayalı Aklının aydınlığına sorular sormayalı Dokunmayalı sıcaklığına karnının. Yüz yıldır bekler beni Bir şehirde bir kadın. Aynı daldaydık aynı daldaydık Aynı daldan düşüp ayrıldık Aramızda yüz yıllık zaman Yol yüz yıllık. Yüz yıldır alaca karanlıkta Koşuyorum ardından. Nazım Hikmet Ran
Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben...
Bahtiyarım... Nazım Hikmet Ran
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben...
Bahtiyarım... Nazım Hikmet Ran
Türkiyenin En iddalı Güzel Sözler Blog Sayfası : https://anlamliguzelimsozler.blogspot.com.tr
Yorumlar
Yorum Gönder