Ana içeriğe atla

Gelişim Yetersizliği Olan Çocuklarda Fiziksel Aktivite ve Spor



Aylar önce Konya’da yapılan Gelişim Yetersizliği Sempozyumu’nda aldığım bilgileri sunduğum, sonlara yaklaşan yazım Doç. Dr. Mehmet Yanardağ Hoca’nın Fiziksel Eğitim ve Spor ile ilgili olan seminerini referans alacak. Mehmet Hoca’yı ilk dinleyişimdi ve özellikle beden eğitimi öğretmeni olmayan kurumlarda sınıf öğretmenlerinin, özel eğitim öğretmenlerinin sorumluluğu altına alınan ve aslında ihmal edilen bir alanda aldığım ilk seminer oldu. Bu nedenle yeri önemli ve ayrı oldu bütün bir sempozyum boyunca.
Mehmet Hoca sunumun başında birçok yanlış bildiğimiz ve yanlış kullandığımız kavramı yeniden açıkladı. Fiziksel aktivite, fiziksel eğitim, uyarlanmış spor, fiziksel uygunluk gibi kavramlar üzerinde durdu. Örneğin uyarlanmış fiziksel eğitim; öğrencinin belirlenen ihtiyaçlarına göre fiziksel uygunluk, temel hareket becerileri, bireysel ve grup oyunları ve bireysel ve grup sporlarından oluşan bir bireyselleştirilmiş program. Maalesef kurumlarda uyarlanmış bireysel bir fiziksel eğitimden bahsetmek çok güç. Burada bildiğim birkaç kurum aklıma geliyor. Sayıları az olduğu için ve staj yaptığım bütün okullarda böyle bir bireyselleştirme görmediğim için bu kadar net konuşuyorum.
İkinci kavram uyarlanmış fiziksel aktivite. Bu kavram ise yaşam boyu sürmesi gereken alışkanlıkları kapsıyor diyebiliriz. Boş zamanlarını fiziksel uygunluk amacıyla değerlendirme, spora katılım gibi konular söz konusu.
Uyarlanmış spor ise bireyin gereksinimlerine göre söz konusu spor branşında yapılan çeşitli değişikliklerle bu sporun yapılması. Örneğin tekerlekli sandalye kullanan bireyler için basketbolun kurallarında çeşitli uyarlamalar yaparak bu spor branşını bu bireyler için daha rahat yapılabilir hale getirmek bu kavramla ilgili.
Son olarak birçok kavramın içinde geçen “fiziksel uygunluk”. Son dönemin moda ifadesi “fitness”ın Türkçe versiyonu demek daha doğru olabilir. Mehmet Hoca bu kavramı “günlük aktiviteler içinde ve aktivitelerde beklenmedik olarak ortaya çıkan durumlarda etkinlikleri etkili, güvenli ve aşırı yorgunluk olmadan yapabilme durumu” olarak açıkladı. Maalesef birçok özel gereksinimli çocuğumuz okul servisinden sınıfa yürüyene dek nefes nefese kalma, sınıftaki çeşitli etkinliklerde aşırı terleme gibi fiziksel uygunluktan çok uzak olduklarını gösteren ipuçları gösterebiliyorlar. Burada ailelerin ve öğretmenlerin bunu fark ederek fiziksel uygunluğun sağlanması için düzenli spor, egzersiz yapmaları ve çocuklarını da bu konuda yetiştirmeleri gerekmekte.
Fiziksel aktivite ve sağlık ilişkisine bakıldığında fiziksel aktivitenin etkilendiği alanlar yüzdelerine göre şöyle: %53’ü yaşam biçiminden, %21’i çevreden, %16’sı genetik faktörlerden ve %10’u da sağlık bakımından etkilenmekte. Yani yaşam biçimi fiziksel aktivite için oldukça önemli bir unsur. Ailelerimizin ihmal ettiği, fiziksel engelli bireylerin fizyoterapi nedeniyle çok üzerinde durmadığı bir konu: düzenli spor. Aileler kendi hayatlarına düzenli spor yani fiziksel aktivite ekledikleri zaman çocukları da bunu böyle bilerek büyürler ve bu bir alışkanlık, yaşam şekli olur. Bu da en güzel senaryo aslında.
Burada özel gereksinimli bireylerin düzenli ve yaşam biçimi haline gelmiş sporu edinmede çeşitli risk durumları olabilir. Bunları şu şekilde sıralamak mümkün:
  • Özel gereksinimli bireyler spor yapma konusunda kendilerini motive edip destekleyemeyebilirler. Bu bedensel farkındalık, yaşam biçimini şekillendirme gibi becerilerin sınırlı olması ile ilgili olabilir. Burada motive edici stratejilerin aileler ve öğretmenler tarafından kullanılması önemlidir. Ailelerin hareketli olmaması özel gereksinimli çocuklar için büyük bir engel. Araştırmalara göre babaların aktif olup olmama durumu çocukların aktif olmalarını önemli ölçüde etkiliyor.
  • Özel gereksinimli bireylerin yaşları da fiziksel aktiviteyi yaşam biçimine dönüştürme konusunda etkili. Genç yetişkinlikten yetişkinliğe geçişte özel gereksinimli bireylerin pasifleştiği çeşitli çalışmalarla ortaya konmuş. Burada alınan eğitim süresinin azalması, iş imkanlarının olmaması ve sporu yaşam biçimi haline getirmemiş olmak etkili.
  • Günümüzde çoğu çocuğun sorun yaşamasına sebep olan bilgisayar, tablet gibi unsurlar özel gereksinimli çocuklar için de risk oluşturuyor. Pasif ekran etkinlikleri sporu yaşam biçimi haline getirmeyi olumsuz yönde etkiliyor.
  • Özel gereksinimli bireylerin yaşadıkları fiziki çevrenin koşulları da genellikle düzenli sporu olumsuz yönde etkiliyor.
  • Son olarak nitelikli uzman sayısının da az olması sebebiyle özel gereksinimli bireylerin spora yönelimi sınırlı kalıyor. Düşünsenize, kaç yıldır bu camiadayım ve sadece bir tane beden eğitimi öğretmeni ile bire bir çalışma imkanı buldum. Ben buna hep çok şaşırmışımdır!

Özel gereksinimli bireylerde bir de hareket anormallikleri söz konusudur. Bunlara dikkat edilmeli ve erken yaşlarda fark edilerek müdahale edilmelidir:
  • Azalmış kaba motor beceriler, 
  • Düşük yürüyüş enduransı, 
  • Yetersiz kas kuvveti,
  • Azalmış aerobik kapasite, 
  • Yetersiz denge, 
  • Kas tonusunda yetersizlik, 
  • Kas kuvvetini açığa çıkarma ve bunu sürdürmede güçlük, 
  • Denge-koşma-atlama-sıçrama gibi becerilerde güçlük, 
  • Akranlarından daha geride bir motor performans sergileme, 
  • Eklemlerde aşırı hareket genişliği ve 
  • Duruş bozukluğu.

Yukarıdaki anormallikler dışında her çocuk eğitime başlarken fiziksel değerlendirmeden geçirilmelidir. Bu değerlendirmeler alanında uzman kişilerce yapılmalı ve bu değerlendirme sonucunda bireysel eğitim programına fiziksel uygunluk için de amaçlar eklenmelidir. Burada biz uzmanlara ve ailelere önemli iş düşmektedir. Okul seçerken beden eğitimi öğretmeni olan, bu konuda sizi çeşitli yerlere yönlendirebilecek kurumlar seçmeniz oldukça önemli.
Fiziksel eğitim ve spor konusunda Mehmet Hoca’nın aktardıkları bu kadarla sınırlı değil. Ancak daha derli toplu bir yazı olması için fiziksel eğitim konusunda hocamızın önerilerini ikinci yazı olarak ayırdım. İlerleyen dönemde bu yazıyı yayınlayacağım. Sevgiyle kalın görüşmek üzere.

Umarım sizler için etkili ve kullanışlı bir yazı olmuştur. Görüşlerinizi bekliyorum. Şimdiden kolaylıklar, sevgiler.


Aylar önce Konya’da yapılan Gelişim Yetersizliği Sempozyumu’nda aldığım bilgileri sunduğum, sonlara yaklaşan yazım Doç. Dr. Mehmet Yanardağ Hoca’nın Fiziksel Eğitim ve Spor ile ilgili olan seminerini referans alacak. Mehmet Hoca’yı ilk dinleyişimdi ve özellikle beden eğitimi öğretmeni olmayan kurumlarda sınıf öğretmenlerinin, özel eğitim öğretmenlerinin sorumluluğu altına alınan ve aslında ihmal edilen bir alanda aldığım ilk seminer oldu. Bu nedenle yeri önemli ve ayrı oldu bütün bir sempozyum boyunca.
Mehmet Hoca sunumun başında birçok yanlış bildiğimiz ve yanlış kullandığımız kavramı yeniden açıkladı. Fiziksel aktivite, fiziksel eğitim, uyarlanmış spor, fiziksel uygunluk gibi kavramlar üzerinde durdu. Örneğin uyarlanmış fiziksel eğitim; öğrencinin belirlenen ihtiyaçlarına göre fiziksel uygunluk, temel hareket becerileri, bireysel ve grup oyunları ve bireysel ve grup sporlarından oluşan bir bireyselleştirilmiş program. Maalesef kurumlarda uyarlanmış bireysel bir fiziksel eğitimden bahsetmek çok güç. Burada bildiğim birkaç kurum aklıma geliyor. Sayıları az olduğu için ve staj yaptığım bütün okullarda böyle bir bireyselleştirme görmediğim için bu kadar net konuşuyorum.
İkinci kavram uyarlanmış fiziksel aktivite. Bu kavram ise yaşam boyu sürmesi gereken alışkanlıkları kapsıyor diyebiliriz. Boş zamanlarını fiziksel uygunluk amacıyla değerlendirme, spora katılım gibi konular söz konusu.
Uyarlanmış spor ise bireyin gereksinimlerine göre söz konusu spor branşında yapılan çeşitli değişikliklerle bu sporun yapılması. Örneğin tekerlekli sandalye kullanan bireyler için basketbolun kurallarında çeşitli uyarlamalar yaparak bu spor branşını bu bireyler için daha rahat yapılabilir hale getirmek bu kavramla ilgili.
Son olarak birçok kavramın içinde geçen “fiziksel uygunluk”. Son dönemin moda ifadesi “fitness”ın Türkçe versiyonu demek daha doğru olabilir. Mehmet Hoca bu kavramı “günlük aktiviteler içinde ve aktivitelerde beklenmedik olarak ortaya çıkan durumlarda etkinlikleri etkili, güvenli ve aşırı yorgunluk olmadan yapabilme durumu” olarak açıkladı. Maalesef birçok özel gereksinimli çocuğumuz okul servisinden sınıfa yürüyene dek nefes nefese kalma, sınıftaki çeşitli etkinliklerde aşırı terleme gibi fiziksel uygunluktan çok uzak olduklarını gösteren ipuçları gösterebiliyorlar. Burada ailelerin ve öğretmenlerin bunu fark ederek fiziksel uygunluğun sağlanması için düzenli spor, egzersiz yapmaları ve çocuklarını da bu konuda yetiştirmeleri gerekmekte.
Fiziksel aktivite ve sağlık ilişkisine bakıldığında fiziksel aktivitenin etkilendiği alanlar yüzdelerine göre şöyle: %53’ü yaşam biçiminden, %21’i çevreden, %16’sı genetik faktörlerden ve %10’u da sağlık bakımından etkilenmekte. Yani yaşam biçimi fiziksel aktivite için oldukça önemli bir unsur. Ailelerimizin ihmal ettiği, fiziksel engelli bireylerin fizyoterapi nedeniyle çok üzerinde durmadığı bir konu: düzenli spor. Aileler kendi hayatlarına düzenli spor yani fiziksel aktivite ekledikleri zaman çocukları da bunu böyle bilerek büyürler ve bu bir alışkanlık, yaşam şekli olur. Bu da en güzel senaryo aslında.
Burada özel gereksinimli bireylerin düzenli ve yaşam biçimi haline gelmiş sporu edinmede çeşitli risk durumları olabilir. Bunları şu şekilde sıralamak mümkün:
  • Özel gereksinimli bireyler spor yapma konusunda kendilerini motive edip destekleyemeyebilirler. Bu bedensel farkındalık, yaşam biçimini şekillendirme gibi becerilerin sınırlı olması ile ilgili olabilir. Burada motive edici stratejilerin aileler ve öğretmenler tarafından kullanılması önemlidir. Ailelerin hareketli olmaması özel gereksinimli çocuklar için büyük bir engel. Araştırmalara göre babaların aktif olup olmama durumu çocukların aktif olmalarını önemli ölçüde etkiliyor.
  • Özel gereksinimli bireylerin yaşları da fiziksel aktiviteyi yaşam biçimine dönüştürme konusunda etkili. Genç yetişkinlikten yetişkinliğe geçişte özel gereksinimli bireylerin pasifleştiği çeşitli çalışmalarla ortaya konmuş. Burada alınan eğitim süresinin azalması, iş imkanlarının olmaması ve sporu yaşam biçimi haline getirmemiş olmak etkili.
  • Günümüzde çoğu çocuğun sorun yaşamasına sebep olan bilgisayar, tablet gibi unsurlar özel gereksinimli çocuklar için de risk oluşturuyor. Pasif ekran etkinlikleri sporu yaşam biçimi haline getirmeyi olumsuz yönde etkiliyor.
  • Özel gereksinimli bireylerin yaşadıkları fiziki çevrenin koşulları da genellikle düzenli sporu olumsuz yönde etkiliyor.
  • Son olarak nitelikli uzman sayısının da az olması sebebiyle özel gereksinimli bireylerin spora yönelimi sınırlı kalıyor. Düşünsenize, kaç yıldır bu camiadayım ve sadece bir tane beden eğitimi öğretmeni ile bire bir çalışma imkanı buldum. Ben buna hep çok şaşırmışımdır!

Özel gereksinimli bireylerde bir de hareket anormallikleri söz konusudur. Bunlara dikkat edilmeli ve erken yaşlarda fark edilerek müdahale edilmelidir:
  • Azalmış kaba motor beceriler, 
  • Düşük yürüyüş enduransı, 
  • Yetersiz kas kuvveti,
  • Azalmış aerobik kapasite, 
  • Yetersiz denge, 
  • Kas tonusunda yetersizlik, 
  • Kas kuvvetini açığa çıkarma ve bunu sürdürmede güçlük, 
  • Denge-koşma-atlama-sıçrama gibi becerilerde güçlük, 
  • Akranlarından daha geride bir motor performans sergileme, 
  • Eklemlerde aşırı hareket genişliği ve 
  • Duruş bozukluğu.

Yukarıdaki anormallikler dışında her çocuk eğitime başlarken fiziksel değerlendirmeden geçirilmelidir. Bu değerlendirmeler alanında uzman kişilerce yapılmalı ve bu değerlendirme sonucunda bireysel eğitim programına fiziksel uygunluk için de amaçlar eklenmelidir. Burada biz uzmanlara ve ailelere önemli iş düşmektedir. Okul seçerken beden eğitimi öğretmeni olan, bu konuda sizi çeşitli yerlere yönlendirebilecek kurumlar seçmeniz oldukça önemli.
Fiziksel eğitim ve spor konusunda Mehmet Hoca’nın aktardıkları bu kadarla sınırlı değil. Ancak daha derli toplu bir yazı olması için fiziksel eğitim konusunda hocamızın önerilerini ikinci yazı olarak ayırdım. İlerleyen dönemde bu yazıyı yayınlayacağım. Sevgiyle kalın görüşmek üzere.

Umarım sizler için etkili ve kullanışlı bir yazı olmuştur. Görüşlerinizi bekliyorum. Şimdiden kolaylıklar, sevgiler.


Aylar önce Konya’da yapılan Gelişim Yetersizliği Sempozyumu’nda aldığım bilgileri sunduğum, sonlara yaklaşan yazım Doç. Dr. Mehmet Yanardağ Hoca’nın Fiziksel Eğitim ve Spor ile ilgili olan seminerini referans alacak. Mehmet Hoca’yı ilk dinleyişimdi ve özellikle beden eğitimi öğretmeni olmayan kurumlarda sınıf öğretmenlerinin, özel eğitim öğretmenlerinin sorumluluğu altına alınan ve aslında ihmal edilen bir alanda aldığım ilk seminer oldu. Bu nedenle yeri önemli ve ayrı oldu bütün bir sempozyum boyunca.
Mehmet Hoca sunumun başında birçok yanlış bildiğimiz ve yanlış kullandığımız kavramı yeniden açıkladı. Fiziksel aktivite, fiziksel eğitim, uyarlanmış spor, fiziksel uygunluk gibi kavramlar üzerinde durdu. Örneğin uyarlanmış fiziksel eğitim; öğrencinin belirlenen ihtiyaçlarına göre fiziksel uygunluk, temel hareket becerileri, bireysel ve grup oyunları ve bireysel ve grup sporlarından oluşan bir bireyselleştirilmiş program. Maalesef kurumlarda uyarlanmış bireysel bir fiziksel eğitimden bahsetmek çok güç. Burada bildiğim birkaç kurum aklıma geliyor. Sayıları az olduğu için ve staj yaptığım bütün okullarda böyle bir bireyselleştirme görmediğim için bu kadar net konuşuyorum.
İkinci kavram uyarlanmış fiziksel aktivite. Bu kavram ise yaşam boyu sürmesi gereken alışkanlıkları kapsıyor diyebiliriz. Boş zamanlarını fiziksel uygunluk amacıyla değerlendirme, spora katılım gibi konular söz konusu.
Uyarlanmış spor ise bireyin gereksinimlerine göre söz konusu spor branşında yapılan çeşitli değişikliklerle bu sporun yapılması. Örneğin tekerlekli sandalye kullanan bireyler için basketbolun kurallarında çeşitli uyarlamalar yaparak bu spor branşını bu bireyler için daha rahat yapılabilir hale getirmek bu kavramla ilgili.
Son olarak birçok kavramın içinde geçen “fiziksel uygunluk”. Son dönemin moda ifadesi “fitness”ın Türkçe versiyonu demek daha doğru olabilir. Mehmet Hoca bu kavramı “günlük aktiviteler içinde ve aktivitelerde beklenmedik olarak ortaya çıkan durumlarda etkinlikleri etkili, güvenli ve aşırı yorgunluk olmadan yapabilme durumu” olarak açıkladı. Maalesef birçok özel gereksinimli çocuğumuz okul servisinden sınıfa yürüyene dek nefes nefese kalma, sınıftaki çeşitli etkinliklerde aşırı terleme gibi fiziksel uygunluktan çok uzak olduklarını gösteren ipuçları gösterebiliyorlar. Burada ailelerin ve öğretmenlerin bunu fark ederek fiziksel uygunluğun sağlanması için düzenli spor, egzersiz yapmaları ve çocuklarını da bu konuda yetiştirmeleri gerekmekte.
Fiziksel aktivite ve sağlık ilişkisine bakıldığında fiziksel aktivitenin etkilendiği alanlar yüzdelerine göre şöyle: %53’ü yaşam biçiminden, %21’i çevreden, %16’sı genetik faktörlerden ve %10’u da sağlık bakımından etkilenmekte. Yani yaşam biçimi fiziksel aktivite için oldukça önemli bir unsur. Ailelerimizin ihmal ettiği, fiziksel engelli bireylerin fizyoterapi nedeniyle çok üzerinde durmadığı bir konu: düzenli spor. Aileler kendi hayatlarına düzenli spor yani fiziksel aktivite ekledikleri zaman çocukları da bunu böyle bilerek büyürler ve bu bir alışkanlık, yaşam şekli olur. Bu da en güzel senaryo aslında.
Burada özel gereksinimli bireylerin düzenli ve yaşam biçimi haline gelmiş sporu edinmede çeşitli risk durumları olabilir. Bunları şu şekilde sıralamak mümkün:
  • Özel gereksinimli bireyler spor yapma konusunda kendilerini motive edip destekleyemeyebilirler. Bu bedensel farkındalık, yaşam biçimini şekillendirme gibi becerilerin sınırlı olması ile ilgili olabilir. Burada motive edici stratejilerin aileler ve öğretmenler tarafından kullanılması önemlidir. Ailelerin hareketli olmaması özel gereksinimli çocuklar için büyük bir engel. Araştırmalara göre babaların aktif olup olmama durumu çocukların aktif olmalarını önemli ölçüde etkiliyor.
  • Özel gereksinimli bireylerin yaşları da fiziksel aktiviteyi yaşam biçimine dönüştürme konusunda etkili. Genç yetişkinlikten yetişkinliğe geçişte özel gereksinimli bireylerin pasifleştiği çeşitli çalışmalarla ortaya konmuş. Burada alınan eğitim süresinin azalması, iş imkanlarının olmaması ve sporu yaşam biçimi haline getirmemiş olmak etkili.
  • Günümüzde çoğu çocuğun sorun yaşamasına sebep olan bilgisayar, tablet gibi unsurlar özel gereksinimli çocuklar için de risk oluşturuyor. Pasif ekran etkinlikleri sporu yaşam biçimi haline getirmeyi olumsuz yönde etkiliyor.
  • Özel gereksinimli bireylerin yaşadıkları fiziki çevrenin koşulları da genellikle düzenli sporu olumsuz yönde etkiliyor.
  • Son olarak nitelikli uzman sayısının da az olması sebebiyle özel gereksinimli bireylerin spora yönelimi sınırlı kalıyor. Düşünsenize, kaç yıldır bu camiadayım ve sadece bir tane beden eğitimi öğretmeni ile bire bir çalışma imkanı buldum. Ben buna hep çok şaşırmışımdır!

Özel gereksinimli bireylerde bir de hareket anormallikleri söz konusudur. Bunlara dikkat edilmeli ve erken yaşlarda fark edilerek müdahale edilmelidir:
  • Azalmış kaba motor beceriler, 
  • Düşük yürüyüş enduransı, 
  • Yetersiz kas kuvveti,
  • Azalmış aerobik kapasite, 
  • Yetersiz denge, 
  • Kas tonusunda yetersizlik, 
  • Kas kuvvetini açığa çıkarma ve bunu sürdürmede güçlük, 
  • Denge-koşma-atlama-sıçrama gibi becerilerde güçlük, 
  • Akranlarından daha geride bir motor performans sergileme, 
  • Eklemlerde aşırı hareket genişliği ve 
  • Duruş bozukluğu.

Yukarıdaki anormallikler dışında her çocuk eğitime başlarken fiziksel değerlendirmeden geçirilmelidir. Bu değerlendirmeler alanında uzman kişilerce yapılmalı ve bu değerlendirme sonucunda bireysel eğitim programına fiziksel uygunluk için de amaçlar eklenmelidir. Burada biz uzmanlara ve ailelere önemli iş düşmektedir. Okul seçerken beden eğitimi öğretmeni olan, bu konuda sizi çeşitli yerlere yönlendirebilecek kurumlar seçmeniz oldukça önemli.
Fiziksel eğitim ve spor konusunda Mehmet Hoca’nın aktardıkları bu kadarla sınırlı değil. Ancak daha derli toplu bir yazı olması için fiziksel eğitim konusunda hocamızın önerilerini ikinci yazı olarak ayırdım. İlerleyen dönemde bu yazıyı yayınlayacağım. Sevgiyle kalın görüşmek üzere.

Umarım sizler için etkili ve kullanışlı bir yazı olmuştur. Görüşlerinizi bekliyorum. Şimdiden kolaylıklar, sevgiler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Metreküp – Kilogram Çevirme – Hesaplama Tablosu

Ağırlık birimleri hesaplama cetvelinden kilogramı metreküpe çevirme ve metreküpü kilograma çevirme örnekleri aşağıda yer almaktadır. METREKÜP KİLOGRAM ÇEVİRME ÖRNEKLERİ Aşağıda kullanılan metreküp – kilo çevirme formülü ayrıntılı değerlendirmeler dikkate alınmadan hesaplanmıştır. Yani halk arasındaki tabir ile düz hesaptır. Dolayısıyla bilimsel çalışmalarda dikkate alınmamalıdır. 1 m3 kaç kilogram eder?    1000 kg eder 2 m3 kaç kilogram eder?    2000 kg eder 3 m3 kaç kilogram eder?    3000 kg eder 4 m3 kaç kilogram eder?    4000 kg eder 5 m3 kaç kilogram eder?    5000 kg eder 6 m3 kaç kilogram eder?    6000 kg eder 7 m3 kaç kilogram eder?    7000 kg eder 8 m3 kaç kilogram eder?    8000 kg eder 9 m3 kaç kilogram eder?    9000 kg eder 10 m3 kaç kilogram eder?    10000 kg eder 11 m3 kaç kilogram eder?    11000 kg eder 12 m3 kaç kilogram eder?    12000 kg eder 13 m3 kaç kilogram eder?    13000 kg eder 14 m3 kaç kilogram eder?    14000 kg eder 15 m3 kaç kilogr

1 Metreküp Kum Kaç El Arabası – Kaç Kürek Yapar

Ağırlık formülleri örnekleri rehberinden 1 metreküp kum – kürek çevirme ve 1 el arabası kum – kürek ölçüleri hesaplama ve birim çevirme ile ilgili bilgiler aşağıdaki satırda bulunmaktadır. 1 METREKÜP KUM – EL ARABASI – 1 METREKÜP KUM ÇEVİRME 1 metreküp kum kaç el arabası yapar? 20 el arabası eder. 1 el arabası kum kaç metreküp yapar? 0,5 m3 eder. 1 METREKÜP KUM – KÜREK – 1 METREKÜP KUM   ÇEVİRME 1 metreküp kum kaç kürek yapar? 400 kürek eder. 1 kürek kum kaç metreküp yapar? 0,005 m3 eder. Hesaplamada yararlanılan terimler: kaç metreküp kumdur, kaç el arabasıdır, kaç kürektir Hesaplamada yararlanılan kısaltmalar: Metreküp’ün kısaltması m3, El arabası’nin kısaltması ea, Kürek’ın kısaltması kürek Burada 1 metreküp kum – kürek hesaplama ve 1 metreküp kum – el arabası hesaplama örnekleri verilmiştir. Bu sayfada alan 1 metreküp kum hesaplama tablosu ve birim çevirici değerleri yaklaşık değerlerdir ve dolayısıyla kesin rakamları ifade etmez. Formüller vasıtasıyla hesaplanmış ol

Ustalık Belgesi Alma Koşulları

 Ustalık Belgesi Alma Koşulları Denklik İşlemleri Yeni Yönetmeliğe Göre Ustalık Belgesi Nasıl Alınır? Kimler Alabilir? Ustalık Belgesi Kapsamındaki Meslekler, Denklik Yoluyla Nasıl Alınır, Kapsamındaki Meslek Dalları Hakkında Sorularının Cevabı İçin Yazımızı Okumaya Devam Edeniz. Ustalık Belgesi Sahipleri Mesleklerinde Bağımsız İşyeri Açabilirler. Yanlarında Çırak Çalıştırmak İsteyen Belge Sahiplerinin Usta Öğreticilik Belgesi Alması Gereklidir. Usta Öğreticilik Belgesi Alma Şartları İçin Buradaki Yazılarımızı Okuyabilirsiniz. Kalfalık Ve Ustalık Sınavları Mesleki Eğitim Merkezleri Yılda 6 Kez, İki Ayda Bir Yapılır. Ustalık Sınavı Tarihleri En Geç 1 Hafta Önceden İlan Edilir. Sınavlarda Başarılı Olanlar Belge Alırken, Başarısız Olanlar Bir Sonraki Eğitim Döneminde Sadece Başarısız Oldukları Derslerden Sınava Girerler. Bir Adayın 4 Yıl 12 Dönem Sınava Girme Hakkı Bulunmaktadır. Bu Süre Zarfında Sınava Girmeyenler Haklarını Kaybederler. Hastane, Hapishane, Askerlik Ve Benzeri Sınava Gire