Bu hafta sizlere yarın okulumdaki öğrenci velilerime dağıtmaya başlayacağım bir yazıyı sunmak istedim. Siz de çevrenizde bu yazıyı çoğaltıp paylaşarak farkındalık oluşturabilirsiniz. Umarım küçük de olsa bir katkımız olur. Sevgiler.
Her çocuk, diğer çocuklar gibi doğumdan sonra belirli bir sıra izleyerek gelişim basamaklarını tırmanır. Bu ilerleme, gelişimin bütün alanlarında aynı sırada ve sürede gözlemlendiği gibi farklılık da gösterebilir. Her çocuğun ayrı bir dünya olduğu unutulmamalıdır. Cinsel gelişim de gelişimin diğer alanlarında olduğu gibi aynı ya da farklı özellikler gösterebilir. Komşunuzun kızı iki buçuk yaşındayken bir kız olduğunu fark eder ancak sizin çocuğunuz ondan altı ay büyük olmasına rağmen ayırt edemez. Bu bir sorun olarak görülmemelidir. Kişisel farklılıklar olabileceği unutulmamalıdır.
Özel gereksinimli bireylerde bu algı geç oluşsa da eninde sonunda oluşacağı için bu konuda bir uzmandan yardım almak yerinde olacaktır. Örneğin otizmli bir erkek ergenin, erkek olduğunu fark ettiğinde farklı bir eğitim programı uygulanması gerekebilir.
Cinsel gelişim doğumdan itibaren gelişmeye başlayan bir gelişim alanıdır. Üç yaş civarında olgunlaşmaya başlayan cinsiyet algısı, beş yaş civarında oluşan toplumsal cinsiyet algısı ile cinsel bir kimlik ediniriz. (Toplumsal cinsiyet: Kadının ve erkeğin yapması, uygulaması gereken davranışlar. Bu davranışlar toplum tarafından beklenir. Örneğin kadın çocuk büyütür, erkek işe gider vs. gibi. Hedef bundan bağımsız bir algı yaratılması olmalıdır.) Bu süreçte çeşitli pürüzler yaşanmaması için birkaç öneri aşağıda sıralanmıştır:
· Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun onu dudaklarından öpmeniz, kendi cinsiyeti ve cinsel kimliği açısından birçok olumsuz duruma sebebiyet verir. Çocuğunuza vermeniz gereken algı çocuğunuzun dudağından kimsenin öpemeyeceği algısıdır. Herkesin dudağından öpmesine izin veren bir çocuk istismara açık olur. Bu açık kapı ise olumlu cinsel eğitimle kapatılır. Ne yapmalısınız?
o Dudağından asla öpmemelisiniz.
o Yakınlarınızın da dudaklarından öpmesine izin vermemelisiniz.
o Çocuğunuz dudağınızdan öpmek istediğinde “Beni yanaklarımdan öpebilirsin. Ben de seni sadece yanaklarından öpebilirim. Dudaklarımız özel bölgelerimizdir ve kimse öpemez.” diyebilirsiniz.
o Dudaktan öpme eylemini istediğinde sert çıkma, azarlama gibi yollara başvurmamalısınız. Bu, cinselliği olumsuz bir durum gibi algılamasına sebep olur. Ayrıca size karşı tavır almasına neden olabilir. Bunun gibi birçok istenmeyen duruma sebep verebilir, bunlardan kaçınmalıyız.
o Arkadaşlarınızla selamlaşırken yanaklarından öpüyor olmanızın vurgusunu yaparak örnek olmalısınız.
o Eşinizle, çocuğunuzun yanında özel anlarınızı yaşamamalısınız. Yatak odanızı doğumdan hemen sonra ayırmanız artık bütün uzmanlarca önerilmektedir. Bunu ihmal etmemelisiniz.
o Film ve dizi gibi görsel alanlarda şahit olduğu cinsel ögeleri anlayabileceği bir dille açıklamalısınız. Günah, ayıp gibi soyut yaftalar sunmak doğru olmayacaktır.
· Çocuğunuzun cinsiyeti üzerinden övülmesi, ileride sadece cinsiyeti için çeşitli hakları olduğu ya da hakları olmadığı algısı verebilir. Örneğin kızınız çok sönük ve sessiz biri olurken oğlunuz eşini döven bir insan olabilir. Bunun için ne yapmalı?
o Cinsiyeti üzerinden övmemelisiniz. “Erkek benim oğlum./ Tam bir hanımefendi.” tercih edilmeyen övgüler/cümlelerdir.
o “Kızlar bunu yapamaz. Erkekler bunu yapmaz. Kız gibi kırıtma. Erkek gibi davran.” gibi kalıplardan çocuğunuzu uzak tutmalısınız.
o Karşı cinse saygılı olması gerektiğini model olarak göstermelisiniz.
· Toplumumuzda sıkça görülen cinsel organlarla ilgili şakalar çocuklarımızın özsaygısını olumsuz yönde etkilemektedir. Burada yapacağımız tek şey bu şakaları yapmamak ve çevreden bu tür şakalar geldiğinde çocuğunuzun yanında engelleyerek “Bu hareket çok yanlış. Onun özel bölgelerine dokunamazsın.” gibi cümlelerle bir daha yapılmasına engel olmalısınız. Bu, çocuğunuzun size olan güvenini de arttırır.
· Çocuğunuza cinsiyet, cinsellik, karşı cins ile ilgili soru sorma cesareti vererek, bilmesi gerekenleri anlayabileceği bir şekilde ve utanmasının yersiz olduğunu göstererek “siz” anlatmalısınız. Farklı yerlerden alabileceği yanlış bilgiler sonrasında olumsuz sonuçlar doğurabilir.
· Bu konuda bir psikologdan, psikolojik danışmandan ya da okulunuzdaki rehber öğretmenden yardım alabilirsiniz.
Bu hafta sizlere yarın okulumdaki öğrenci velilerime dağıtmaya başlayacağım bir yazıyı sunmak istedim. Siz de çevrenizde bu yazıyı çoğaltıp paylaşarak farkındalık oluşturabilirsiniz. Umarım küçük de olsa bir katkımız olur. Sevgiler.
Her çocuk, diğer çocuklar gibi doğumdan sonra belirli bir sıra izleyerek gelişim basamaklarını tırmanır. Bu ilerleme, gelişimin bütün alanlarında aynı sırada ve sürede gözlemlendiği gibi farklılık da gösterebilir. Her çocuğun ayrı bir dünya olduğu unutulmamalıdır. Cinsel gelişim de gelişimin diğer alanlarında olduğu gibi aynı ya da farklı özellikler gösterebilir. Komşunuzun kızı iki buçuk yaşındayken bir kız olduğunu fark eder ancak sizin çocuğunuz ondan altı ay büyük olmasına rağmen ayırt edemez. Bu bir sorun olarak görülmemelidir. Kişisel farklılıklar olabileceği unutulmamalıdır.
Özel gereksinimli bireylerde bu algı geç oluşsa da eninde sonunda oluşacağı için bu konuda bir uzmandan yardım almak yerinde olacaktır. Örneğin otizmli bir erkek ergenin, erkek olduğunu fark ettiğinde farklı bir eğitim programı uygulanması gerekebilir.
Cinsel gelişim doğumdan itibaren gelişmeye başlayan bir gelişim alanıdır. Üç yaş civarında olgunlaşmaya başlayan cinsiyet algısı, beş yaş civarında oluşan toplumsal cinsiyet algısı ile cinsel bir kimlik ediniriz. (Toplumsal cinsiyet: Kadının ve erkeğin yapması, uygulaması gereken davranışlar. Bu davranışlar toplum tarafından beklenir. Örneğin kadın çocuk büyütür, erkek işe gider vs. gibi. Hedef bundan bağımsız bir algı yaratılması olmalıdır.) Bu süreçte çeşitli pürüzler yaşanmaması için birkaç öneri aşağıda sıralanmıştır:
· Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun onu dudaklarından öpmeniz, kendi cinsiyeti ve cinsel kimliği açısından birçok olumsuz duruma sebebiyet verir. Çocuğunuza vermeniz gereken algı çocuğunuzun dudağından kimsenin öpemeyeceği algısıdır. Herkesin dudağından öpmesine izin veren bir çocuk istismara açık olur. Bu açık kapı ise olumlu cinsel eğitimle kapatılır. Ne yapmalısınız?
o Dudağından asla öpmemelisiniz.
o Yakınlarınızın da dudaklarından öpmesine izin vermemelisiniz.
o Çocuğunuz dudağınızdan öpmek istediğinde “Beni yanaklarımdan öpebilirsin. Ben de seni sadece yanaklarından öpebilirim. Dudaklarımız özel bölgelerimizdir ve kimse öpemez.” diyebilirsiniz.
o Dudaktan öpme eylemini istediğinde sert çıkma, azarlama gibi yollara başvurmamalısınız. Bu, cinselliği olumsuz bir durum gibi algılamasına sebep olur. Ayrıca size karşı tavır almasına neden olabilir. Bunun gibi birçok istenmeyen duruma sebep verebilir, bunlardan kaçınmalıyız.
o Arkadaşlarınızla selamlaşırken yanaklarından öpüyor olmanızın vurgusunu yaparak örnek olmalısınız.
o Eşinizle, çocuğunuzun yanında özel anlarınızı yaşamamalısınız. Yatak odanızı doğumdan hemen sonra ayırmanız artık bütün uzmanlarca önerilmektedir. Bunu ihmal etmemelisiniz.
o Film ve dizi gibi görsel alanlarda şahit olduğu cinsel ögeleri anlayabileceği bir dille açıklamalısınız. Günah, ayıp gibi soyut yaftalar sunmak doğru olmayacaktır.
· Çocuğunuzun cinsiyeti üzerinden övülmesi, ileride sadece cinsiyeti için çeşitli hakları olduğu ya da hakları olmadığı algısı verebilir. Örneğin kızınız çok sönük ve sessiz biri olurken oğlunuz eşini döven bir insan olabilir. Bunun için ne yapmalı?
o Cinsiyeti üzerinden övmemelisiniz. “Erkek benim oğlum./ Tam bir hanımefendi.” tercih edilmeyen övgüler/cümlelerdir.
o “Kızlar bunu yapamaz. Erkekler bunu yapmaz. Kız gibi kırıtma. Erkek gibi davran.” gibi kalıplardan çocuğunuzu uzak tutmalısınız.
o Karşı cinse saygılı olması gerektiğini model olarak göstermelisiniz.
· Toplumumuzda sıkça görülen cinsel organlarla ilgili şakalar çocuklarımızın özsaygısını olumsuz yönde etkilemektedir. Burada yapacağımız tek şey bu şakaları yapmamak ve çevreden bu tür şakalar geldiğinde çocuğunuzun yanında engelleyerek “Bu hareket çok yanlış. Onun özel bölgelerine dokunamazsın.” gibi cümlelerle bir daha yapılmasına engel olmalısınız. Bu, çocuğunuzun size olan güvenini de arttırır.
· Çocuğunuza cinsiyet, cinsellik, karşı cins ile ilgili soru sorma cesareti vererek, bilmesi gerekenleri anlayabileceği bir şekilde ve utanmasının yersiz olduğunu göstererek “siz” anlatmalısınız. Farklı yerlerden alabileceği yanlış bilgiler sonrasında olumsuz sonuçlar doğurabilir.
· Bu konuda bir psikologdan, psikolojik danışmandan ya da okulunuzdaki rehber öğretmenden yardım alabilirsiniz.
Bu hafta sizlere yarın okulumdaki öğrenci velilerime dağıtmaya başlayacağım bir yazıyı sunmak istedim. Siz de çevrenizde bu yazıyı çoğaltıp paylaşarak farkındalık oluşturabilirsiniz. Umarım küçük de olsa bir katkımız olur. Sevgiler.
Her çocuk, diğer çocuklar gibi doğumdan sonra belirli bir sıra izleyerek gelişim basamaklarını tırmanır. Bu ilerleme, gelişimin bütün alanlarında aynı sırada ve sürede gözlemlendiği gibi farklılık da gösterebilir. Her çocuğun ayrı bir dünya olduğu unutulmamalıdır. Cinsel gelişim de gelişimin diğer alanlarında olduğu gibi aynı ya da farklı özellikler gösterebilir. Komşunuzun kızı iki buçuk yaşındayken bir kız olduğunu fark eder ancak sizin çocuğunuz ondan altı ay büyük olmasına rağmen ayırt edemez. Bu bir sorun olarak görülmemelidir. Kişisel farklılıklar olabileceği unutulmamalıdır.
Özel gereksinimli bireylerde bu algı geç oluşsa da eninde sonunda oluşacağı için bu konuda bir uzmandan yardım almak yerinde olacaktır. Örneğin otizmli bir erkek ergenin, erkek olduğunu fark ettiğinde farklı bir eğitim programı uygulanması gerekebilir.
Cinsel gelişim doğumdan itibaren gelişmeye başlayan bir gelişim alanıdır. Üç yaş civarında olgunlaşmaya başlayan cinsiyet algısı, beş yaş civarında oluşan toplumsal cinsiyet algısı ile cinsel bir kimlik ediniriz. (Toplumsal cinsiyet: Kadının ve erkeğin yapması, uygulaması gereken davranışlar. Bu davranışlar toplum tarafından beklenir. Örneğin kadın çocuk büyütür, erkek işe gider vs. gibi. Hedef bundan bağımsız bir algı yaratılması olmalıdır.) Bu süreçte çeşitli pürüzler yaşanmaması için birkaç öneri aşağıda sıralanmıştır:
· Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun onu dudaklarından öpmeniz, kendi cinsiyeti ve cinsel kimliği açısından birçok olumsuz duruma sebebiyet verir. Çocuğunuza vermeniz gereken algı çocuğunuzun dudağından kimsenin öpemeyeceği algısıdır. Herkesin dudağından öpmesine izin veren bir çocuk istismara açık olur. Bu açık kapı ise olumlu cinsel eğitimle kapatılır. Ne yapmalısınız?
o Dudağından asla öpmemelisiniz.
o Yakınlarınızın da dudaklarından öpmesine izin vermemelisiniz.
o Çocuğunuz dudağınızdan öpmek istediğinde “Beni yanaklarımdan öpebilirsin. Ben de seni sadece yanaklarından öpebilirim. Dudaklarımız özel bölgelerimizdir ve kimse öpemez.” diyebilirsiniz.
o Dudaktan öpme eylemini istediğinde sert çıkma, azarlama gibi yollara başvurmamalısınız. Bu, cinselliği olumsuz bir durum gibi algılamasına sebep olur. Ayrıca size karşı tavır almasına neden olabilir. Bunun gibi birçok istenmeyen duruma sebep verebilir, bunlardan kaçınmalıyız.
o Arkadaşlarınızla selamlaşırken yanaklarından öpüyor olmanızın vurgusunu yaparak örnek olmalısınız.
o Eşinizle, çocuğunuzun yanında özel anlarınızı yaşamamalısınız. Yatak odanızı doğumdan hemen sonra ayırmanız artık bütün uzmanlarca önerilmektedir. Bunu ihmal etmemelisiniz.
o Film ve dizi gibi görsel alanlarda şahit olduğu cinsel ögeleri anlayabileceği bir dille açıklamalısınız. Günah, ayıp gibi soyut yaftalar sunmak doğru olmayacaktır.
· Çocuğunuzun cinsiyeti üzerinden övülmesi, ileride sadece cinsiyeti için çeşitli hakları olduğu ya da hakları olmadığı algısı verebilir. Örneğin kızınız çok sönük ve sessiz biri olurken oğlunuz eşini döven bir insan olabilir. Bunun için ne yapmalı?
o Cinsiyeti üzerinden övmemelisiniz. “Erkek benim oğlum./ Tam bir hanımefendi.” tercih edilmeyen övgüler/cümlelerdir.
o “Kızlar bunu yapamaz. Erkekler bunu yapmaz. Kız gibi kırıtma. Erkek gibi davran.” gibi kalıplardan çocuğunuzu uzak tutmalısınız.
o Karşı cinse saygılı olması gerektiğini model olarak göstermelisiniz.
· Toplumumuzda sıkça görülen cinsel organlarla ilgili şakalar çocuklarımızın özsaygısını olumsuz yönde etkilemektedir. Burada yapacağımız tek şey bu şakaları yapmamak ve çevreden bu tür şakalar geldiğinde çocuğunuzun yanında engelleyerek “Bu hareket çok yanlış. Onun özel bölgelerine dokunamazsın.” gibi cümlelerle bir daha yapılmasına engel olmalısınız. Bu, çocuğunuzun size olan güvenini de arttırır.
· Çocuğunuza cinsiyet, cinsellik, karşı cins ile ilgili soru sorma cesareti vererek, bilmesi gerekenleri anlayabileceği bir şekilde ve utanmasının yersiz olduğunu göstererek “siz” anlatmalısınız. Farklı yerlerden alabileceği yanlış bilgiler sonrasında olumsuz sonuçlar doğurabilir.
· Bu konuda bir psikologdan, psikolojik danışmandan ya da okulunuzdaki rehber öğretmenden yardım alabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder